Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala)

Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri Gönderileri

Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri kitaplarını, Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri sözleri ve alıntılarını, Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri yazarlarını, Vahyin Rehberliğinde Yusuf Suresi Tefsiri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İçi boşaltılan ve ağız alışkanlığına dönüşen inşallah, unutulan inşallahtan farksızdır.
Sayfa 404 - Tevhid Basım YayınKitabı okudu
inşallah, şeytanın kalbe yol bulmasına engel bir koruma kalkanıdır.
Sayfa 403 - Tevhid Basım YayınKitabı okudu
Reklam
İmtihanı kazanan, kaybettiğinden fazlasını elde eder.
Sayfa 402 - Tevhid Basım YayınKitabı okudu
Zalim mazlumu unutur, mazlum zalimi unutmazmış. Zalimin açtığı yara yürekte usul usul kanar, kuruyup kabuk tuttuğunda da ince ince sızlarmış.
Sayfa 343 - Tevhid Basım YayınKitabı okudu
Unutmayalım; dil, kalbin aynasıdır. Dil övüyorsa kalp seviyor, dil anıyorsa kalp özlüyor demektir. İslam’ı anlayan mümin, cahiliyeden yalnızca utanır, ondan Allah’a sığınır. İslam olmasıyla silinen günahlarını dillendirmek suretiyle yeniden amel defterine yazdırmaz.
Sayfa 282 - Tevhid basım yayınKitabı okudu
Yani iyi veya kötü bir insan yoktur. Her insan hem iyilik hem kötülük potansiyeli taşır içinde. İnsanın özünde hem fücur hem takva, hem çamur hem İlahi nefha, hem melek hem şeytan… vardır. İnsanın iyi veya kötü olması, hangi yönünün daha işlevsel ve aktif olduğuyla ilgilidir.
Sayfa 322 - Tevhid basım yayınKitabı okudu
Reklam
Ya'kûb'un (as) yaşadığı imtihan bize şunu öğretmelidir: İnsanların başına bir musibet gelmişse, bizim değil, onların ne hissettiği önemlidir.Üzülen insana"Üzülme!" demek, yüreği yanan insana, "Yanma!" demek, sadece bir cehalet örneğidir... Yapabiliyorsak insanlarla ağlayalım, onların başını yasladığı omuz olalım, sırtlarını sıvazlayalım. Yapamıyorsak, insanları dertleriyle baş başa bırakalım... İnsanların acısını küçümsemek, daha kötüsü sanki acı çekmek gayrimeşruymuş gibi sabır telkin etmek akıllıca değildir. Ya'kûb (as) bugün yaşasaydı ne olurdu? Nerede boş, cahil ve geveze biri varsa "Gideyim de bu Ya'kûb'a bir nasihat edeyim." derdi ve bilfiil gidip Ya'kûb'a (as) nasihat(!) ederdi. Zira cahil, şer'i ahkâmı da haddini de bilmez. Acı çekmek ile isyanı birbirine karıştırır. Meşru olan gayrimeşruymuş gibi, konuşur da konuşur. Aslında cahilin bu sürekli nasihat modu, biraz da kendine yöneliktir. Dini yaşamamaktan kaynaklı açığı, dini konuşarak kapatma çabasıdır. Cahilin yapması gereken tek şey, avam olduğunu kabul edip haddini bilmesidir. Aksi takdirde kaş yapayım derken göz çıkarması işten bile değildir. Kendi hâlinde acısını yaşayan çoğu insan, bu tiplerin ölçüsüz ve anlayışsız nasihatleri(!) nedeniyle kendini kaybedip isyan cümleleri kurar.
Peygamber olmayan hiç kimse peygamberlere kıyas edilemez. Nebilerin bereketli olmasının tek sebebi peygamber olmalarıdır. Peygamber olmayan hiç kimse bir peygambermiş gibi bereketli kabul edilemez. Böyle bir kıyas; peygamber olmayanı peygamberlerle eşitlemek, birilerini yücelteyim derken nebilerin hakkına girmektir. Zaten sahabe (ranhum) Allah Resûlü'nden sonra yeryüzünün en hayırlı insanları olan Ebû Bekir (ra), (ra) ve Alî (ra) gibi kimselerle teberrük etmemişlerdir. Şayet âlim, salih ve abid Ömer (ra), Osmân insanlarla teberrük caiz olsa Hulafa-i Raşidin ile teberrük edilirdi.
İlmin afetlerinden biri kibirdir. İlmin sahibini zehirlememesi için ilim sahibinin bu İlahi yasayı sıklıkla hatırlaması gerekmektedir. Kişi bir şeyi ne kadar iyi bilirse bilsin; mutlaka onun üstünde o şeyi çok daha bilen biri vardır ve her şeyin üstünde mutlak El-Alîm Allah (cc) vardır. Her şeyin en iyisini bildiğini zannetmek; hakikate aykırı olması yanında, kişinin kendine yaptığı en büyük zulümdür. Zira "en iyisini bilmek" iddiası, kişinin gelişimini durduran, daha fazla öğrenip derinleşmesine engel olan bir afettir.
Hırsızlık yeryüzünde bozgunculuktur.
Uyuşturucu, fuhuş, kumar gibi yeryüzünü ifsad eden masiyetlerin çoğu hırsızlık, gasp, dolandırıcılık gibi gayrimeşru kazançlarla finanse edilmektedir. Bir ifsad, başka ifsadların yayılmasına sebebiyet vermektedir. Bugün toplumun hırsızlıktan anladığı, kapkaç veya ev soymak gibi küçük hırsızlıklardır. Asıl hırsızlık siyaset, güvenlik bürokrasisi ve
85 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.