Zero'nun bu kadar acı çektiğini bilmiyordum, sürekli kan istemesi tuhaf, nerdeyse saf kan vampire dönüştüğünü düşüneceğim.
Altmışıncı Gece inanılmazdı. Kaname'nin içindeki karanlık taraf daha fazla çıkmaya başladı. Hatta artık iyi olup olmadığından emin değilim. Diğer yandan Yuki ve Zero karşılaşması. Zero'nun hala Yuki için her şeyi yapabileceğine inanıyorum. Aralarındaki gerilim ve çekim çok iyi hissediliyor. Keşke Kaname izlemeseydi de daha fazla yakınlaştıklarını görebilseydik.
Kaname Yuki'nin kanını içerek ona ceza mı veriyor? Sonunda kim olduğunu açıklıyor. Rido'nun bebeği nasıl çaldığını da anladım. Sonunda Kaname'nin kim olduğunu gördük, ben onun Kuran'ların çocuğu içine girdiğini sanıyordum fakat kendisini bebeğe dönüştürmesini hiç beklemiyordum. Asıl Kuran çiftinin bu kadar iyi kalpli olmalarını hiç beklemiyordum, gözyaşlarım pıt pıt...
Diğer şaşırdığım nokta Kaname'nin bu kadar yaşlı olması, üzücü nokta ise Yuki onu Zero'ya benzetmesi...
Her şey daha fazla açıklığa kavuştu. Yuki Kaname'nin geçmişini keşfetti, Zero da vampir avcılarının tarihini anlattı. Peki bu kadın tam olarak kim ve Kaname onun yüzünden mı uzun süren bir uykuya daldı? Kadın neden insanlara yardım etti?
Zero mezarlıkta o herifin kanını hissettiğini ve içinde bir şeyleri uyandırdığını söyledi, yoksa geçmişteki kadın Zero'nun vücudunda ve plot twist yapıp ikisi birlikte mi olacaklar? Neyse her şey çok karmaşık, bir şeyler çözüldükçe yeni sırlar ekleniyor...
