Zaten dünya, bir istekler âlemidir. İnsan ise adeta dipsiz bir istek kuyusudur, durmadan bir şeyler ister ve görünmez istekler zinciriyle sıkı sıkıya dünyaya bağlanmıştır.
Unutmamak gerekir ki, bu hayat denilen ummanda insan yelkenli, irade dümen, bırakış teslimiyeti rüzgârdır.
Bir "batık" da olabiliriz, "cennet adası"na ayak basan da.
Ölmek, yaşamaktan ne anlaşıldığına bağlı olarak korkunç bir anlam edinebilir, ya da edinmez. Dünya nimetlerine dört elle sarılmış, haz haz diye ağzını açmış bir insana, bırakın ölümü, ölüm sözcüğünün telaffuzu bile dehşet saçmaya yeter de artar.