Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar

Kurd Lasswitz

Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar Gönderileri

Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar kitaplarını, Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar sözleri ve alıntılarını, Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar yazarlarını, Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
80 syf.
4/10 puan verdi
Çocuklar İçin İdeal…
Bu metni bir çocuk bilimkurgu novellası olarak ele almak daha doğru olacak. 2317’de sigara ve insan doğasının (2317’ye göre düşünüyorum) ilkel kısmının halen tartışılıyor olması…üzücü. Bir de kitap 2018’de basıldığına göre, vizyon olarak biraz…güdük kalmış diyebiliriz. 2317’de teleskop ne ya. Konu işlenmesi açısından da, çok basit olduğundan, bilimkurgu’ya ilgi duyan çocuklar için novella arıyorsanız, çocuğunuza çok güzel bir hediye diye bakabiliriz. Durum, budur.
Varoluşun Sıfır Noktasına Kadar
Varoluşun Sıfır Noktasına KadarKurd Lasswitz · Laputa Kitap · 201818 okunma
Güneş doğdu ve şelalenin sularının arasında par­lak gökkuşakları oluştu. "Yıkılan aşkın küllerinden yeni bir aşk doğdu uzak­lardaki bir cinste." Böyle yazdı Magnet,
Reklam
* belki de!
Yıldızının parlayacağı zaman belki de dünya eski yönünde dönmeyecektir artık.
Evrene sürgün! Ve yine de özgürlüğü yakalayabilmiş değilsin! Ölüyorsun ve do­layısıyla özgürlüğünü yaşayamıyorsun! Ve gerçekte varoluşun büyük birliğinden de kopabilmiş değilsin!
Bu kadere ve hayatıma daha ne borcum kaldı ki -diye konuştu kendi kendine- bu kadar haksızlı­ğa uğruyorsam, savunmasız bir top gibi görünmez güçler tarafından bir oraya bir buraya savruluyorsam eğer?
Reklam
Aromasia'yı etkilemeye, kaybetmekten korktuğu aşkını bu aşkın düşmanları­nı yokederek geri kazanmaya hakkı yok muydu? Ne kadar acınası bir beceriksizlik, ne kadar olmamış bir dünya düzeni bu denli anlamsız sebeplerin üstüne böylesi korkunç sonuçları yığmıştı?
Peki ya onu kaybetmenin acısı hiç geçer miydi, en zalim ceza olarak payına düşen bu acı, sevgilisini yitirmek?
Sadece canının istediği ol­sun diye Aromasia'yı korkunç bir tehlikeye sokmanın suçuyla ağırlaşan vicdanı hiç rahatlar mıydı?
"Mutsuz haberi duyun! Aromasia yanıp kül oldu. Katilini aramayın - dünyanın da güneşin de onun üzerinde bir gücü kalmadı artık."
Reklam
Kendi hayatınızı tehlikeye sokarak düşmanınızınkini istiyordunuz. Adalet sizin için tartıyı düzeltmemişse son çare olarak düelloya başvurabiliyor, kişiliğinizi ortaya koyarak intikamınızı alıyor veya yokediliyor­dunuz. Keşke sizin yerinizde olabilseydim! Bugün? O adetleri düşündüğüm için bana ya gülerler ya da say­gılarını yitirirler, hatta beni deliler adası Sokotra'ya bile atabilirler.
Hâlâ yasalara aykırı davranışlar yapılsa bile kamuoyunun suçluyu kınaması genelde yeterli oluyordu. Suçlu bu şekilde zararsız hale geti­riliyor, hapse girmekten bile daha ağır bir ceza almış oluyordu. Kamuoyu artık topluluğun kör gözlerle yap­tığı bir yargı değil insanların en iyi ve en dürüst şekil­ de anladıklarına dair hissettikleri inancın konsantre bir dışavurumuydu.
Ancak acımasızlığın sebebini kültürün katlan­masıyla birlikte toplumu belli ölçüde bireylerin doğal bağımsızlığına yaklaştırmasında bulabiliriz.
Aromasia'nın kalbi çelişkili duygularla doluydu; ayak ucunda Magnet, intikam duygularını tatmin et­miş olmanın mutluluğu ve huzuruyla oturmuş, sirke eteri ve soğancıktan nefis gazlar üreterek gözleri ılık ılık yaşlandıran sanatçıya tapmaktaydı.
Eşi benzeri olmayan bir ahlaki bozulma görüyorum! Siz Ayıklar varoluşun gizeminin perdesini aralayabileceğinize inanmasanız... Gö­rünmez olmakmış! Masallar ve cadılıklar dünyasına doğru yol aldığınızın farkında değil misiniz?
46 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.