1.5 senedir vejetaryenim. Bu süreçte birçok mekale okuyup, çeşitli videolar izledim. Bu kitap da bu konuda okuduğum 2. kitap oldu. Vejetaryenlik hakkında temel bilgileri konu alıyor, bunun sağlığımıza olumlu ve olsumsuz etkilerini açıklıyor. Anlatım dili sade ve akıcı. Beğendim.
Vejetaryen beslenmenin nasıl olması gerektiğini, faydalarını ve risklerini anlatıyor. Kitabın bazı yerlerinde terimlerde boğuldum, çok fazla teknik bilgi vermiş.
Karışık beslenme yapanla vejetaryen beslenen arasında hangi vitaminler, mineraller vs. daha fazla/ az gibi bilimsel makale tarzında yerler var. Ve kitap yazarın araştırmalarından olsa gerek çoğunlukla Almanya odaklı gidiyor
İşin felsefi ve küresel ısınma boyutuna pek inmiyor. Daha çok bir biyolojik anlatı.
Evrimsel süreçte ağaçlarda yaşayan atalarımızın meyvecil, dolayısıyla vejetaryen canlılar olduğunu ve avcı-toplayıcı dönemde etçil olduğumuzun; şuan ki dünyada etçil beslenmeyi gerekçelendirmeyeceğinin farkına varmak gerekiyor.
Sözgelimi şuan avcılık yapmıyoruz, o kadar enerjiye ihtiyacımız yok ve artı olarak zaten protein lif gibi elzem maddeleri bitkilerden çokça alabiliriz.
İlgili kitaplar:
Hayvanlar benim arkadaşlarımdır ve ben arkadaşlarımı yemem!
Vejetaryenlik çok yeni bir kavram sanılsa da aslında hayvan eti yememe antik çağlardan beri mevcut. Uzak doğu dünyasında ve Hindu dinlerinde milattan önce 6-7. yüzyıllardan beri hayvan eti yemek hoş karşılanmamış hatta yasaklanmış. Batı dünyası için Antik Yunan'dan Pisagor'u örnek
Vejetaryen beslenme konusunda temel olan çoğu şeyi sunuyor.
Vejetaryenlik çoğu zaman bir seçim gibi görünse de vücudu dinlerseniz aslında bir zorunluluktur da. Elbette bu işin en büyük motivasyonu vicdan. Zira sağlık için olsa fazla yemeye engel olurduk evvela. Göz görmeyince çoğu kez söz konusu olanın bir yaşam olduğunu birçoğumuz unutuyor olabilir. Doğal afetlerde zarar gören hayvanlara üzülenlerden ama