Ey doğa, harikasın, sonsuz bir parıltıyla parlıyorsun; çok güzel ve umursamazsın, ana diye adlandırdığımız sen, yaşamı ve ölümü birleştiriyor; yaşıyor ve yıkıyorsun…
Ah bahçem benim! Karanlık, berbat sonbahardan, soğuk kıştan sonra sen yine canlı, mutluluk dolusun; göklerdeki melekler seni bırakıp gitmedi…Ah göğsümün, omuzlarımın üzerindeki şu ağırlığı atabilsem, geçmişimi bir unutabilsem!
Şu çok açık ki şimdi yaşamaya başlayabilmek için önce geçmişin bedelini ödemek, onunla hesaplaşmak zorundayız; bunu ancak acı çekerek, yalnızca durmaksızın, büyük bir emek vererek yapabiliriz.