Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Viva La Muerte!

Alev Alatlı

Viva La Muerte! Gönderileri

Viva La Muerte! kitaplarını, Viva La Muerte! sözleri ve alıntılarını, Viva La Muerte! yazarlarını, Viva La Muerte! yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Emeğin değil, manipülasyonun para getirdiği bir ülkede, gayret ve çalışma ululanmaz olur.
Sayfa 494Kitabı okudu
Yabancılaşmış kişilerin, her zaman 'işleri' vardır, işleri, yani kendileri ile çevreleri arasına koydukları 'barikatları!
Sayfa 493Kitabı okudu
Reklam
Yabancılaşmanın bir başka tezahürü de, hayatı dur durak bilmeyen hareketler silsilesine dönüştürmek, kişinin insansal varlığının temel sorunlarına cevap verilmesi gerektiği bilincini köreltmektir. Sabahtan akşama koşuşan, iş icat eden adam, dünya ve kendisi ile temasını kaybedecek, durup düşünmeye vakti olmayacak şekilde bilerek ve isteyerek programlanacaktır.
Sayfa 492Kitabı okudu
İslâmiyet belki de ilk kez bu yüzyılda gerçekte din-dışı bir toplumu, Müslüman olduğuna inandıran bir uyuşturucu, 'afyon' olmaya indirgeniyor! Afyon olmalı ki, ölü-sevicilerin zaferleri garantilensin, afyon olmalı ki, insanlar insanlarla olan ilişkilerinde pazar kurallarını uyguladıkları zaman hakça oldukları inancı içinde, kimseye verecekleri hiçbir hesapları olmadığı inancı içinde huzurlu olsunlar!
Sayfa 472Kitabı okudu
Anadolu'da, Ankara civarında bir yerde, otomobille seyahat ederlerken, tipi altında bir çuval odun taşıyan bir ihtiyara rastlarlar. Nereye gittiğini sorarlar. Adam, kestiği odunları aşağıdaki köye, satmaya götürdüğünü söyler. Haline acırlar, kaça satmayı plânlıyorduysa, ona o parayı vermeyi, yükünden kurtarmayı teklif ederler. Adam, önce kabul eder. Parayı alır, yükünü karın ortasına bırakır. Ama, hemen sonra kendisine gelir. 'Yok,' der, 'Aşağıda insanlar soğuktan titreşirlerken, ben bu odunları buraya üç misli para da verseniz, bırakamam. Alın paranızı geri.' Odunlarını gerisin geriye toplar, yürümeye devam eder. Üretimden amaçlanan tüketime sahip çıkmanın bildiğim en iyi örneğidir bu hikâye."
"Yirminci yüzyıl Batılısının toplumsal karakteri, kalabalıklara rahat-ça uyum sağlayan, daha çok tüketmek isteyen, zevkleri standardize edilmiş, ("Televizyon dizilerinde seyircilerin gülmeleri gereken yerler bile dikte edilir. Seslendirmede araya sokulan kahkahaları hatırla.") kolayca etkilenen ve öngörülebilen biridir, bir 'robot'tur.
Reklam
On dokuzuncu yüzyıl kapitalizmi kişisel kapitalizmdi, yirminci yüzyılda anonim oldu.
Sayfa 449Kitabı okudu
Bütün yapacağın okumak... Zaten yapacak daha iyi bir işin yok bu dünyada, öyle değil mi?"
Sayfa 290Kitabı okudu
Bir şeyin sahibi devlet ise, o şey kimseye ait değildir, demektir. Kimseye ait olmayan bir şey de, kimsenin umurunda değildir!
Sayfa 288Kitabı okudu
Bu toplumda 'biliyor olmak' mutlak surette bir haksızlığa maruz kalmak demektir. Çünkü bilgi borçlandırır, 'anlamak' zorunda bırakır. Cahil, acıma duygusu uyandırır. Yıkıcılığı bağışlanır. Bu, onların lüksüdür. Oysa, aydın, bilgilenmek gibi bağışlanmaz bir suçtan müebbeden mahkum edilmiştir. Bastığı yerde ot bırakmayan cahili vicdanının demir parmaklıkları arasından seyreder.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.