- Hayal kurmak keza yasaktı!..
Çünkü bir kez hayale daldınız mı, terörist burnunuzun dibine gelse anlayamazdınız. Bakar ama göremezdiniz. Silahınızı alsalar farkına bile varmazdınız, işte bu hayati nedenlerden dolayı hayal kurmak emirle yasaklanmıştı.
Sema gittikten sonra ağabeyi, Hüseyin'in yakınmalarını dinledim. "Akılsız bu kız komutanım" diyordu;
— Her gün altı saat yol yürüyor, mektebe gitmek için. Bir dolu da masraf. Hepsi boşuna. Yallah onun mektep parasıyla bir ağıl dolusu keçi, koyun alırdık.
İçimden bir öfke seli yükseliverdi. Karşımda oturan genç adamın boğazına sarılmak, bağırmak:
— Be akılsız, be insafsız adam... Sizlerin bu sefaletten, bu cehaletten, bu kopkoyu baskıdan kurtulması, insanca yaşaması o küçücük kız ve onun gibilerin başarmasına bağlı... Bunu göremeyecek denli kör müsün...
Demek istedim. Ama hiçbir şey diyemedim. Daha fazla dinlememek için apar topar terkettim evi. Bir daha hiç yolum düşmedi o taraflara. Küçük Sema'yı, o kocaman gözlü kızı bir daha hiç görmedim. Edebiyat Fakültesi'ni kazandı mı? Yoksa değeri fazla düşmesin diye ilk çıkan talibe satıldı mı? Ve başlık parasıyla bir ağıl dolusu keçi, koyun alındı mı? Öğrenemedim.
Kız Meslek Lisesi'nde... Ve de Tunceli'de... Yani ana yola çıktıktan sonra arabayla bir saat mesafede. Eh, anayola çıkmak için de en az iki saat yürümek gerek. Birde bunun geri dönüşü var. Kaba bir hesapla hergün altı saat yol katetmek gerekiyor. Niçin? Okumak için. İnanmadım...
Doğu Perinçek, 22 Ekim 1989 tarihli 2000'e Doğru
dergisindeki başyazısında kendisi için vicdan borcu
olduğunu vurgulayarak şöyle diyordu:
— Bugün PKK, Kürt örgütleri içinde en yerli olanıdır.
Anadolu topraklarına ve Kürt halkına en sadık olanıdır.
Çünkü halkla en fazla birleşmiş olanıdır.
Perinçek'in en yerli, en fazla halkla birleşmiş olarak
tanımladığı bu örgüt Ortadoğu'nun en acımasız ve eli kanlı diktatörü Hafız Esat'ın ülkesi Suriye'de
üslenmektedir. Türkiye Cumhuriyetine tarihi düşmanlığı bilinen, Hatay ilimizi yarım yüzyıl sonra bile hâlâ kendi
toprakları olarak haritalarında gösteren Suriye'de?.. PKK lideri Abdullah Öcalan Suriye gizli servisinin kendisine tahsis ettiği evde oturup, yine emrine sunulan mercedes arabayla dolaşmaktadır. Bu mudur yerli olmak, Anadolu topraklarına sadık olmak??. Yüzlerce masum insanı kurşuna dizmek midir halkla birleşmek demek?..
Askerliğimin son günlerinde özel timin komutanı yüzbaşıyla konuşurken nereden estiyse doğu sorunu üzerine birkaç laf etmiş, "uzun vadeli" önlemlerin gerekliliğinden bahsetmiştim. Yol, su, elektrik, telefon gibi temel ihtiyaçlardan, yaşamı kolaylaştırıcı etkenlerden... Bunların doğuyu batıya yaklaştıracağını problemlerin daha kolay çözüleceğini belirtmiştim. Tabii güleryüzlü, sevecen davranmak koşuluyla. Şişman ve sempatik yüzbaşının yanıtı kısacık ama olabildiğine yalındı:
— O zaman iyice azarlar...
Bütün insanlar birbirine benziyordu. Evet, ister inanın, ister inanmayın herkes dehşet verici biçimde birbirine benziyordu. Yüzaltmış tane aynı tornadan çıkmışçasına tek tip adam düşünün, dehşete düşmez misiniz?!
Ben tavrımı kitabımın önsözünde ortaya koymaya karar verdim. İnsanlar yok olup gidiyor. Ama kitaplar sonraki nesillere ışık tutuyor. Yıllarca sonra insanlar bu dönemi gözden geçirirken ibret alsınlar istedim. Bu kadarcık özgürlüğüm de olsun!..
Doğu insanın sorunlarına parmak bastığı için pkklı olarak mimlenmesine tepki gösteriyorKitabı okudu