Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Selim İleri'nin sonsözüyle

Vurun Kahpeye

Halide Edib Adıvar

En Eski Vurun Kahpeye Sözleri ve Alıntıları

En Eski Vurun Kahpeye sözleri ve alıntılarını, en eski Vurun Kahpeye kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yeni bir şey olmuştu, ne idi? Dört nal bir süvari kütlesi yaklaştı,elli kişilik bir Kuvayi Milliye süvarisi ilk günlerin şairane çalımı ve gösterisiyle meydana girdiler.
Tosun,Karadeniz kıyılarının yetiştirdiği,uzun boylu,kartal yüzlü,sert ve güzel bakışlı bir genç yüzbaşı idi.Düşmanların İzmir'e girdiği gün hemşerilerinden bir çete ile dağa çıkmıştı.Kesin bir imanı,o kadar aşırı bir kin ve isyanı vardı ki,düşman ordusu en çok onun çetesinden ürkmüş ve bundan ötürü Türk köyleri arasında da en çok onun çetesine ait zulüm hikâyeleri yayılmıştı.
Reklam
Dünya,bütün memleketin sefaletine,esaretine,talihsizliğine rağmen,çok güzeldi.
— Hoca Hanım,namus kadının yüzünü açıp açmamasında değildir.Din de peçe demek değildir.Öyle kapalı kadınlar vardır ki kapı arasından her türlü rezaleti yaparlar.Onun için yeni öğretmene yüzü açık diye kasabanın hücuma hiç hakkı yoktur.
Ağalar;memleketimize düşman girdi.Ne mal,ne ırz,ne de can bıraktı.Bizler düşmanı koğmak için dağa çıktık.Tabiî, henüz memleket,resmî hazinesinden bizi besliyemez. Düşmanı koğuncıya kadar bizi siz besliyeceksiniz.Bilirsiniz ki ben fukara ahaliden ne para alır,ne de adamlarıma aldırırım.Öyle,öbür çeteler gibi aklımıza gelen parayı da istemeyiz.Bu bölgeden bir defaya mahsus olarak belirli miktarda bir para keseceğiz. Bunun dışında kim sizden beş para isterse kafasını koparırım.Gücünüz neye yeter, bir söyleyiniz!
O,kanaat getirmişti ki ne kadar adama öldürmek ve çalmak için saha sağlarsa o kadar yeni milliyetçiliğin taraftarları ve fedakârları çoğalacaktı.
Reklam
Damyanos aşırı ateşli,milliyetçi bir komutan olarak tanınmıştı.Hiçbir insanca düşünce, şimdiye kadar onun tutkularını yatıştıramamıştı.Onun bir nevi kaba kışla ve kahvehane hitabeti vardı ki en meşhur cümlesini askerler tekrar ederlerdi: Ey vatandaşlar,azminizin düşmanı olan Türkleri öldürünüz,Türkiyeyi alınız.
Tanrım! Sen,nefes almamızı bile bize kendi lûtufları diye gösteren zalimlerden bizi bir an için kurtar.
Dünya ne garip,ne garip bir şeydi! Bazan,insan,yirmi üç yaşında birdenbire ne kadar ihtiyar,bütün dünyayı kavrıyan ne büyük bir tecrübeye sahip oluyordu.
Her kuvvet,ölüm karsısında cılızdır.Bir daha size söyliyeyim: Ölüler ne konuşur,ne sever,ne sevilir.
Reklam
Din,nurlar içinde sonsuz bir rahmetin,şefaatin meydana çıkışıydı.Kundakta ümmeti için şefaat istiyen Peygamberin,âsi ümmetine sığınak olan büyük Muhammedin dini idi.Hacı Efendi,din perdesine bürünmüş,dünya yüzünde şeytanın insanları üzmek için gönderdiği bir elçiydi.
Toprağınız toprağım,eviniz evim;burası için,bu diyarın çocukları için bir ışık olacağım ve hiçbir şeyden korkmıyacağım; vallahi ve billahi!
...sevmek meşakkatti. İyilik,çocuk gibi azaptan,fedakârlıktan,belki de ölümden doğardı.
Size bir daha söyleyeyim: ölüler ne konuşur, ne sever,ne de sevilir.
"Efendi kollarını aptes almak için sıvarken, ay ışığında nihayetsiz beyaz ve bomboş uzanan meydana baktı. Bulanık ve çapaklı gözleri kan içinde gülüyordu. İhtiyar dudaklarının arasında dökük dişlerinden siyah ve boş ağzı çirkin bir delik gibi açılıyordu: - O kahpeye şeriat burada cezasını verecek!"
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.