Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Xp Ya Da Her Şeyin Bedeli

Haldun Aydıngün

En Yeni Xp Ya Da Her Şeyin Bedeli Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Xp Ya Da Her Şeyin Bedeli sözleri ve alıntılarını, en yeni Xp Ya Da Her Şeyin Bedeli kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Savaşlarda inançla ölüme giden genç insanları düşünmeye başladı. Atatürk'ün Çanakkale savaşındaki tarihi emrini hatırladı; askerlerine basit ve kesin bir dille ölmeyi emretmişti. Hepsi de buna sonuna kadar uymuştu. Sevdiklerinin, çocuklarının daha iyi bir gelecekte yaşayabilmesi için hiç şüphe etmeden kendilerinden vazgeçivermişlerdi. Zangır zangir titriyordu. Gözlerinden yaşlar akıyordu. Çanakkale'de ölüme giden alayın askerleri en azından hep birlikteydiler, omuz omuza yola çıkmışlar ve her türlü acıyı hissetmişler ama yalnızlığı duymamışlardı. Kendisi ise yaşayıp yaşamamaya küçük odasında, bir başına karar verecekti.
Sayfa 189
Burç içinden kahırlı, belalı bir küfür savurdu. Rahmetli dedesi ne kadar da uğraşmıştı ona üç beş dua öğretebilmek için, o da haytalık edip durmuş, hiç birini de öğrenmemişti. Son bayramda da babası namaza götürünce herkesle secde edip, herkesle kalkarak, bir de dudaklarını daima kıpırdatarak durumu idare etmeye çalışmıştı. Çaresiz 'Allah'ım sen beni koru' demekten başka bir söz gelmedi aklına.
Sayfa 176
Reklam
Kız çekim sırasında yerde yatıyordu. Saçları bu yüzden dağılmışlardı. İçi cız etti. Bu sersem kızı gerçekten seviyordu.
Sayfa 166
Burç kızın inadına hayran kalmıştı. Ama şuradan hayırlısıyla bir sağ çıkarsa Sultanahmet Camiinde kurban kestirmeye yemin etti.
Sayfa 155
"....Oysa sen müthiş bir güçsün, her şeyin gerçek kaynağısın, başlangıcısın, tüm bu evrenin seçtiği yegane varlık sensin. Evren bütün varoluşuyla bu gücü sana emanet etti." Burç içinden "Bu da Evrenin süzme salak olduğunun ispatı işte" diye geçirdi ama Özde'nin susacağı falan yoktu.
Sayfa 147
Zaten kızın gözlerinden de yalaz yalaz inanç ateşleri çıkıyordu. Artık okuldaki başı örtülü kızlardan çok Hollywood filmlerindeki canavarlara benzemeye başlamıştı.
Sayfa 146
Reklam
Ne büyü yaptığını sormaya akıl edememiş ama baş örtülü dini bütün kadınların papaz kapısına gitmelerine uzun uzun gülmüştü.
Sayfa 142
Bende yakalayamadım
"Tanrım sonunda geldin. Seni ne kadar çok bekledim bilemezsin." Burç aniden deli gibi bağırmaya başladı. "Manyak kadın! Ne haltlar karıştırıyorsun? Ne dolap lar çeviriyorsun? Neden beni rahat bırakmıyorsun?" Sesinin bu kadar sert çıkmasına kendi de şaşırmıştı ama susacak gibi durmuyordu. "Gene işleri sen karıştırdın değil mi? Ne güzel evime, kendi çağıma dönüyordum?" Sarılıp çılgın gibi öpüşüyorlardı. Aradaki geçişi Burç yakalayamamıştı.
Sayfa 140
Burç tehlike diye seks tanrıçası Özde'den ve onun evine doluşmuş bir avuç gariban gençten söz edildiğini düşünüyordu.
Sayfa 136
Acaba Şeytan güzel bir kadın şeklinde mi karşısına çıkmıştı? Ya Özde gerçekten şeytan ise, beraberliklerinden çocuklar doğarsa acaba nasıl şeyler olurlardı?
Sayfa 130
Reklam
"Yüce Efendimiz, sizi Kutsal Perşembe'den önceki salıyı çarşambaya bağlayan gece getirdiler. Eğer yeterince çabuk geri dönüp Perşembe Toplantısına katılmazsanız, Lithos hiç bir zaman başlamayacak. Bu gördüğünüz dünya hiçbir zaman var olmayacak. Biz hepimiz ve evrendeki kötülüğe karşı kazanılmış en büyük zafer hiçbir zaman yaşanmayacak. Tarih bambaşka bir yöne akacak, olaylar hiç beklemediğimiz şekilde gelişecek. Yüce Efendimiz, siz gelmiş geçmiş en önemli insansınız ve evrenin en önemli görevini yüklenmiş durumdasınız. Bu göreviniz de kutsal 140'lara mesajınızı iletmek. Her şey o Perşembe Toplantısında başlayacak ve her şey o Perşembe toplantısına bağlı."
Sayfa 129
Akşam altı olurken koskoca bir devlet başkanının kendisini ziyarete geliyor olmasından biraz tedirgin olduğunu fark ediyordu. Ne tip biriydi acaba? Ressam babasının sergileri açılışlarına gelen bir iki milletvekili tanımıştı. Ancak etrafa tepeden bakan, nedense pahalı lacivert takım elbiseleri üzerlerine hiçbir zaman yakışmayan, gülmez suratlı, bıyıklı adamlardı.
Sayfa 122
"Yav, kızım, her şeyi tamam ettin, bir de jöle bul da saçları adam edelim be!"
Sayfa 122
Burç hiç anlamadığı bir çağda, aklının hiç ermediği bir kavgaya, hem de ne sıfatla karıştığı için küfretmeye başladı. O gece boğazda o Yankı aptalının işine burnunu sokmasa bütün bunlar olmayacaktı. Ayrıca onca genç kendi canlarına kıymıştı da bir şey mi olmuştu? Yankı da aralarına katılıverirdi işte. Şimdi ne güzel İstanbul'da Ayşe olmazsa Asuman zihniyetiyle. kankalarla da muhabbeti koyultarak yaşamına devam ediyor olacaktı.
Sayfa 112
Hiç çaba sarf etmeden tanrı olmak hoşuna gitmişti tabii
Özde de yoktu. Bu insanlar ise çok saygılı olmalarına karşın kızın verdiği sıcaklığın onda birini bile veremiyorlardı. Oturduğu yerden doğrulup kızın sağ elini iki eliyle tuttu. Janet'in ciddi biçimde sarsıldığını açıkça görebiliyordu. Burç sahip olduğu bu anlamsız güçten tam zevk almaya başlamışken her şeyin birden bire alt üst olmasına aslında fena halde bozulmuştu.
Sayfa 107
33 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.