O zaman sık sık düşünüyor ve içimden: beni kuru bir ağaç kovuğunda yaşamaya zorlasalardı da gökyüzüne bakmaktan başka bir işim olmasaydı, yavaş yavaş buna da alışır giderdim, diyordum.
Önce, bana 'sen' dediğinin farkına varmadım. Ancak, "Şimdi artık sahici arkadaşsın sen!" dediği zaman fark ettim. Cümlesini tekrarladı, ben de, "Evet," diye yanıtladım. Arkadaşı olmuşum, olmamışım bence birdi, ama o, bunu candan ister görünüyordu.
Biraz sonra, bir şeyler yapmış olmak için elime bir gazete aldım, okudum. Kurschen tuzlarıyla ilgili bir ilanı kestim, gazetelerden hoşuma giden şeyleri kesip koyduğum eski deftere yapıştırdım.