I. Dünya Savaşı öncesinde Arapça'yı resmi dil olarak kabul etmiş tek bir Arap devleti dahi yoktu. O zamanın Asya Arabına nereli olduğu sorulduğunda, o Arap kendisini, bu veya şu kabile ya da boya mensup bir Müslüman ya da Hıristiyan, bu veya şu kasa banın bir üyesi ya da herhangi bir köyün yerlisi veya Osmanlı Sultanı'nın bir tebası olarak tarif ederdi. Kendini Arap olarak adlandırması çok zordu