Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yakınlarından Hatıralar

Kolektif

Yakınlarından Hatıralar Gönderileri

Yakınlarından Hatıralar kitaplarını, Yakınlarından Hatıralar sözleri ve alıntılarını, Yakınlarından Hatıralar yazarlarını, Yakınlarından Hatıralar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Evet Atatürk, kendisinin diktatör telakki edilmesinden çok müteessirdi. Hele o zamanlar Avrupa'da mevcut olup, ve hareketlerini kat'iyen tasvip etmediği bir takım şeflerle kıyaslanmasına hiç tahammül edemezdi.
Sayfa 19 - Sel Yayınları, 10 Haziran 1955 | Hasan Rıza Soyak
"Biz işimize bakalım" Bu tabiri her vakit kullanırdı. Geçmiş hadiseler üzerinde uzun müddet durmazdı. Derhal, ondan sonra yapılacak işe ve vazifeye geçerdi.
Sayfa 11 - Sel Yayınları, 10 Haziran 1955 | Hasan Rıza Soyak Atatürk'ü anlatıyor
Reklam
Hasan Rıza Soyak anlatıyor;
Atatürk, çalışmaları sırasında, zaman, mekan ve hatta imkan mefhumleriyle kat'iyyen alakalı değildi. Nerede ve hangi şartlar altında olursa olsun, resmi, milli veya vatani bir vazife tahakkuk etti mi, derhal onun ifasına çalışırdı. Çok defa, herhangi bir gezi anında, kırda, bayırda ısrarı üzerine otomobil içinde çalıştığımız ve evrak tetkik ettiğimiz zamanlar olmuştur. Eğlenirken, beni veya bir vazifeyi görünce, derhal "beni mi istiyorsunuz?" der ve musbet cevap alınca, eğlenceyi bırakır ve vazifeyi takib ederdi. Bütün vazifeler, maiyetinde çalışanlar, kendisini her karar verdiğimiz dakikada, uykuda olsa bile, uyandırmak salâhiyetini haizdik. Atatürk, eline gelen bir işi bitirmeden rahat edemezdi. Zaruret mevcut değilse işi ileriye bırakmak âdeti değildi; bazan hiç durmadan okuduğu, kırk sekiz saat çalıştığı vâkidir.
Sayfa 8 - Sel Yayınları, 10 Haziran 1955
Bir defa karar verdi mi, onu, hiçbir güçlük yolundan çeviremezdi.
Uykunun dostu değildi. Zaman zaman geçirdiği kısa hastalıklarına müstesna; sabah güneşini görmeden yatağına girmez ve uyumazdı. Ekseriyetle uykuda geçirdiği zamana acırdı.
Küfürü sevmezdi, çok sinirlendiği zaman da inadı meşhur hayvanın ismini söylemekle iktifa ederdi. Korkunç derecede bir irade kuvveti vardı, içkiyi irade zafından değil, düpedüz sarhoş olmak için içerdi.
Reklam
Bir Amerikalı kadın gazeteci, Atatürk'e: "İşlerinizde nasıl muvaffak oluyorsunuz?" diye sormuş ve şu cevabı almıştı: — Ben, bir işte nasıl muvaffak olacağımı düşünmem. O işe neler mani olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı iş kendi kendine yürür.
19 öğeden 11 ile 19 arasındakiler gösteriliyor.