Yalnızlık, önem verdiğimiz bir insanın ya da insanların yokluğunu hissedip acı çekmek miydi, yoksa kendi başına yetebilme derinliğine sahip olmanın sınırsız tat veren özgürlüğü müydü?.
Baygın bir balık gibi dibe vurduğumuzda, en kötüsünü yaşadığımızı düşünürüz... O anda en daha kötüsü ve daha dibi yok sanırız... Oysa kötünün de kötüsü, dibin de dibi var..
Zira mutlu olmayan, iç huzuruna eremeyen insanlardan mutlu aile kurulmaz. Mutlu aile olmadan mutlu toplum olmaz. Mutlu toplum olmadan, insanlık rahat vermez. Savaşlar, gözyaşı, anne çığlıkları, acılar, kargaşa, terör, aldatma yalan bitmez...