İşte böyle... Önce anlattım her şeyi, acımı görüp de şükreden fikir fakirlerine. Sonra vazgeçtim anlatmaktan ve yazdım. Ben senin acını yaşayarak değil yazarak beynimden kazıdım.
"Çünkü bu hayatta ne yaşanırsa ne geç ne erkendir. Her şey olması gerektiği vakittedir.Sadece ne olursa olsun vakit, umudunu yitirmek için çok erkendir..."
"Gökkuşağını görüp de ulaşmaya çalışmaktır mutlululuğun peşinden koşmak.
Hiç ulaşamazsın.
Ulaşmaya çabalarken de manzarayı kaçırırsın.
Gökkuşağıdır mutluluk.
Çok güzeldir ama ona varmayı düşünürsen gördüğün güzelliğin de farkına varamazsın."
"Şimdi anlıyorum.
Evde güveneceğim biri varmış.
Sadece ben, aynada kendisine yeterince bakmamışım.
Nasıl mı anladım?
Mecbur kalınca.
Mecburiyet öğretir zaten her şeyi insana.
Kafasına vura vura...."
.