İhtiyar, bir kitabı eline alır, rutubetli sayfaları özenle çevirir, esmer parmaklarıyla tık tık vururdu kaplarına. Bunları yaparken de hafiften gülümser, başını sallardı. Canlıymış gibi okşardı kitapları, bir kediyle ya da bir köpek yavrusuyla oynarcasına oynardı onlarla. Kitap okurken, okuduğunu değil, kitapla konuştuğunu sanırdınız.