Ezel ve ebed içre gönlümde yâr İstanbul
Gönül verip sevdiğim, gönlümü Yâristan bul
Düşersem yârden ayrı, yalnız sana düşeyim
Ağyâra meyledersem, gönlümü yar, İstanbul ...
Serilmiş tepelere seyr için İstanbul'u
Zamanın eskittiği nice yorgun bedenler
Eritmiş sinesinde toprak ölen her kulu
Görülür rûh halinde ömre veda edenler
İşitmez kimsecikler ölenlerin sesini.
Yalnız İstanbul bilir bir âhın ateşini
Bu yüzdendir her asır şiddetle titremesi
Sinesinde topladığı kaç âhı birden salar
Vuslat için inerler yıldızlar İstanbul'a