Biliyorum ki en eski klişeler geçerliliğini koruyor hala: Zaman her şeyin ilacıdır. Göremesekte tünelin sonunda ışık vardır. Her gecenin bir sabahı vardır. Ve kelimeler bazen, bizi özgürleştirir.
Biz insanlar, evrim geçirmenin dozunu kaçırmış olabiliriz. Belki de kozmosdan haberdar ilk tür olmanın bedelini, evren dolusu karanlığı hissederek ödüyoruz.
Tamam, biliyorum insanız biz. Mahremiyeti önemseyen bir türüz. Diğer memelilerin aksine kıyafetler giyer, kapalı kapılar ardında üreriz. Bedenimiz ve aklımızda bir şeyler ters gittiğinde bundan utanırız. Ancak hepsini aşacağız ve bunu durumumuz hakkında konuşarak yapacağız. Hatta belki üstüne okuyup yazarak.
En iyi yolculuk sırasında bir şeyler okuyabiliyorum, hâlâ eski güzel zamanlarıma dönemedim...
Cümle kuramayacak kadar kafam bulanık, karmaşık bir cümlem vardı ama anlamlı bir hale getiremeyince sildim.
Şey diyecektim aslında, madem ancak seyir halinde okuyabiliyorum öyleyse bir gün otobüse binip başlangıç noktasına dönünceye kadar birkaç mahalleyi turlasam hiç fena olmaz. Bazen bu düşünce çok mantıklı geliyor ve sık sık geliyor ama henüz bu niyetle hiç yapmadım 🥲
Evde, özellikle odamda çok fazla dikkat dağıtıcı unsur olduğundan kitap okumayı çoğu zaman es geçmeye başladım. Yapabileceğim o kadar fazla şey var ki artık ona sıra gelmiyor gibi...
Üzücü ama zaman zaman böyle dönemlerden geçmek de normal, o yüzden sorun yok. Bayramdan sonraya bırakıyorum bu endişeleri~~
Hem çalışmam gereken dört dersim var artık, vizelerini atlattım ama umarım batırmamışımdır. Aslında istediğim gibi verimli de çalışamadım, bu yüzden finallere daha iyi hazırlanmam gerek 😭
Neyse işte, karmakarışık bir özet oldu. Yeter bu kadar. Hadi gittim ben 🙋🏻
İçimdəki köhnə "Mən"in öldüyünü yaxşı xatırlayıram.Çox danışan,əyləncəli, gəzməyi sevən,şəkil çəkdirən,rəqs eləməyi sevən bir qız.Heç susmazdım, danışardım.Amma bu qızı tam öldürməsələr də,bu qız artıq əvvəlki kimi olmayacaq.