Yaşamak Var Olmak Değildir
Behruz HuseyinzadeYaşamak Var Olmak Değildir Gönderileri
Yaşamak Var Olmak Değildir kitaplarını, Yaşamak Var Olmak Değildir sözleri ve alıntılarını, Yaşamak Var Olmak Değildir yazarlarını, Yaşamak Var Olmak Değildir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sürekli koştuğunuzun farkında mısınız? Ama neden koştuğunuzu bilmiyorsunuz, sizi acele ettiren gücün elinizde olan son bilinçlenme fırsatını tükettiğinden haberiniz yok mu?
Sayfa 24 - Vortex Yayıncılık - YabancılarKitabı okuyor
Hangi noktadan baktığınız önemli değildir, hangi bilinçle baktığınız önemlidir.
Sayfa 20 - Vortex YayıncılıkKitabı okuyor
Tanımak çok önemlidir ama daha önemlisi tanıman gerekenleri doğru tanımlamandır. Sana ait olmayanları yaşamına dahil edersen, gerekmeyen yerlerde ve alanlarda tanımlanırsın.
Sayfa 15 - Vortex YayıncılıkKitabı okuyor
Bilgi, zihinleri sorgulayıcılık noktasına getirmeli, bireyi düşündürmeli ve bireye deneyimleme boyutu sunmalıdır. Mutlak olan gerçek bilgi, bireyi ilk adımda inanışa ve tapınmaya sürüklemez.
Sayfa 13 - Vortex YayıncılıkKitabı okuyor
Mutlaka sorgulayın ve sezgilerinizle dinleyin; içinizdeki karşı konulmaz bütünleşme algısından doğan isteğiniz size her zaman doğruyu hissettirir.
Sayfa 8 - Vortex YayıncılıkKitabı okuyor
Hata yaptığını bilen değil, hatanın hangi tekrardan kaynaklandığını bilen bir daha hata yapmaz.
Sayfa 8 - Vortex YayıncılıkKitabı okuyor
üç boyutlu bir gözlem gücünüz olduğunda doğru noktada durduğunuzda hareket etmediğiniz halde bile yine birçok olayları gözlemleyebilirsiniz. Burada merak edeceğiniz, hareket etseniz de etmeseniz de olayların oluşabileceği mi yoksa oluşan olayları yine de gözlemleyebileceğiniz midir? Bu durumda her ikisi de mümkündür. Bilinmesi gereken etrafınızda gözlemlediğiniz olayların büyük bir kısmı siz var olduğunuz için değil gözlemlediğiniz için var olmaktadır gerçeğidir.
Evrene baktığınızda süreklilik halinde bir düzen görüyorsanız gördüğünüz evrenin kendi yaratmış olduğunuz göreceli evren olduğunu bilmeniz gereklidir.
Anlamadığınız şeylerden korkmak yerine korktuğunuz şeyleri anlamaya çalışın...
Tüm renkler biyolojik bir yanılgıdır ve bu biyolojik yanılgının sebebi beynin kodlamalarından oluşmaktadır. Bahsi geçen beynin sahip olduğu kodlamalar sadece kırmızı ve mavi fraktalları içermektedir, mühürlü gözleriniz varsa gözleriniz geri kalan renkler dahilinde sizlerin görmesini sağlayacaktır. Renkler de tıpkı algılar gibi mevcut değildirler, onların oluşmasını sağlayan nöronların elektrik akımlarıdır. Işık gözlere yavaş yavaş verilmesi yine yanlış algılardan doğan anlamlar kazanmıştır, bu beyinin gerçekleştirdiği durumdur. Insanların ışıkla ilgili yanılgıları da çok çeşitli ve yine çok hastalıklıdır.
İçinde bulunduğunuz dünyada zaman herkes için aynı şekilde işlememektedir, bazıları için yaşam binlerce yıl sürer bazıları için bir göz kırpması gibi hızlıca eriyip biter, bazıları içinse böyle bir hayat hiç var olmamıştır. Bazıları derin bir boşluktadır, bazıları hayal ederek ölür, bazıları sadece yaşadığına inanır, bazıları ise ölene kadar kendine yabancıdır. Başka bir yaşamı göremeyene kadar bu dünyanın başka bir dünyanın hapishanesi olmadığını bilemezsiniz.
İnternet teknolojisinin sizler için özel kodlamalarla yaratmış olduğu kimlikler vardır, önce izlersiniz daha sonra onun gibi olmaya çalışırsınız bir süre sonra ise artik osunuz. Bunu kolayca fark etmezsiniz, ama gözcü olarak bakabilirseniz herkesin aynı olduğunun aynılaştırıldığının farkında olabilirsiniz. Toplumun içinde bulunduğu oyun dijital oyun platformudur, çoklu oyunculu bu oyun platformunda ana merkez bilinçaltı olmaktadır. Merkezde yer alan bilinçaltı mekanizmasının detaylı kodlamalarına göre oluş turulan oyun haritası toplumun yaşam şekillenmesi haritasından başka bir şey değildir. Sizler bu oyunun içerisinde bir yabancı olarak yaşamaktasınız, diğer tarafta yıldırımlara benzettiğiniz yüksek elektromanyetik patlamalar sonucu gökyüzünden diğer tarafa gidenler ve diğer taraftan gelenler vardır. Paket ürünlerde ve birçok kimyasal ürünlerde yapılan kodlamalar sonucu her gün ve her gün mavi hapı yutmaktasınız.
Zaman döngülerinde kayboluştan kurtulmanıza ve rüyadan uyanmanıza en büyük engel bilinçaltı mekanizmasıdır, bireyin zaman döngülerini oluşturan tezahürlerdir, tezahürlerin vizyon kodlamaları ise bilinçaltı mekanizmanızdır. Bilinciniz hangi zaman döngülerine ait ise gözlerinizde o döngüye ait şekillenmeleri görecektir. Zaman bir akışa sahiptir, bilinciniz bu akışın geçmişten geleceğe doğru aktığını algılayabiliyor çünkü bilinciniz geçmiş zaman döngüsündedir. İnsan anne rahminde iken tezahür vizyonları kodlanmaktadır, yani artık bir zaman döngüsü içerisinde var olmuştur. İnsan bilinci bir taklit olmaktadır, varoluşunu sürdürmek için var olduğu madde planında taklitler toplusunu oynayacak bunun sonucunda ise taklit olmayan gerçek kimliğine (kozmik bilince) ait ipuçlarını öğrenecektir.
Bazen insan bu hayattan bir şeyler ister ancak bu istekler bilincinin eseri değildir, bazen insan düşündüğünü zanneder oysaki düşünen bilinci değildir, bazen de insan aradığını zanneder ama arayan bilinci değil gözleridir. İnsan bilinci harikalar dünyalarına sahip olan tavşan delikleriyle kaplı bir mekanizmadır. Görmek istersin ama bilincin istemediğinde veya hazır olmadığında sadece bakakalırsın.
Bilinmesi gerekiyor ki zamanda yolculuk bilinç meselesidir. Bilincin evrensel zaman döngüsünde ileri ve geri akışlarında hareket kabiliyetine sahip bilinç zamanda yolculuk yapmaktadır ve bu bireyi zaman yolcusu yapmaktadır.