Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşayan Tengricilik

Umut R. Sazçalar

Yaşayan Tengricilik Sözleri ve Alıntıları

Yaşayan Tengricilik sözleri ve alıntılarını, Yaşayan Tengricilik kitap alıntılarını, Yaşayan Tengricilik en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tonlarca gıdanın çöpe aktığı, sularımızın kirletildiği, paranın maneviyatı satın aldığı bu günlerde; Tengrici kişinin en büyük ibadeti insan olarak kalmayı başarmak olacaktır.
Sayfa 42 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
doğanın ruhlarına saygımızı yitirdiğimizde, insanlığımızın çöküşüne zemin hazırlamış olacağız.
Sayfa 38 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Yani kamlar, Tengricilik'in din adamları değildir.
Doğa, Tengriciler için yegane 'ibadethane' konumundadır. Çünkü enerjilerin (ruhların) beşiğidir.
... insanı doğa üstünde konumlandıran ve insanın omuzlarına kaldıramayacakları yükleri yükleyen dinler çatışmaları ve nefreti çok fazla körüklüyor. insanın duyguları üzerine dinlerin inşa edildiğini düşünüyorum.
Sayfa 13 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
Hayatının anlamının, hayatını sorgulamak olduğunu "gerçekten" fark ettiğinde, hiçbir dini otoriteye ihtiyacın olmadığını hissedip belki de özgürlüğünün altında ezileceksin.
Sayfa 11 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
Reklam
Sözün özü; cennet ve cehennem inancı Tengricilik'in yozlaştığı dönemlerde inancımıza girmiş olgulardır.
Devletlet yıkılır ama töre hep dimdik durur.
İçinde hiçbir kutsal değerin kalmadığı, insanların omurgasızlaştığı, maddi hırsların tanrılaştığı bir evrende kime 'insan' diyeceğiz?
Sayfa 46 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
Tengricilik'in özünde bu üç temel inanç yatmaktadır; her gücün kaynağı sonsuz Gök Tengri, O'nun güclünün aracısı olan Doğa, insanın var olmasını sağlayan Atalar.
Reklam
Tengri dünyadaki insanların işleri ile meşgul değildir.
Cehennem sözcüğünün Türkçesi olarak bildirilen 'tamu' ise, Soğdça'dan dilimize girmiştir
Gök Tanrı inancına göre, ahirette sorgu-sual olmayacak, iyilik-kötülük hesabı yapılmayacak.
Tengri ile kişioğlu arasındaki ilişki köle-sahip ilişkisi değil; adeta bir birliktelik görünümündedir.
Bizim farkımız teşekkür etmek olmalı. Doğanın bize sunduğu besinlerden alıyoruz, güneşi, suyu, havası sayesinde yaşıyoruz; bize düşen de doğaya bir şeyleri geri vermek olmalı. Çocukluk döneminde yani Tengricilik zamanında Türkler de öyle yaparlarmış. Hiç olmazsa en azından dalından meyve kopardığın ağaca teşekkür edilirmiş. Güneşe selam verilirmiş.
Sayfa 47 - KUTLU YAYINEVİKitabı okudu
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.