Yaşayarak Öğrenmek sözleri ve alıntılarını, Yaşayarak Öğrenmek kitap alıntılarını, Yaşayarak Öğrenmek en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Psikanalistin paranoid-şizoid durumun depresif duruma ya da tam tersi yöndeki dönüşümlerin doğasını anlamaya yönelik gözlemleri, analitik duruma bir element kazandırır; bir dizi ayrı aynı zerrecik ya da elementten yine bu elementlerin sentezine bir geçiş gibi gelişme gösteren bir element... Biri diğerinin yerine geçer, tipkı değişik perspektifli şekillere bakarken yargılarımızın değişmesi gibi...
Bazen analizdeki açıklamalardan yola çıkarak, hastanın bir fetus olduğunu, annesinin duygularının kendisine ulaştığını fakat onun bu duyguların uyarıcısını ve kaynağını bilemediğini gözümde canlandırıyordum.
Bizim düşünceleri "düşünmek” için doğuştan sahip olduğumuz donanım, cansız varlıklarla ilgili sorunlarda kullanılabilir ancak konu hayatın kendisi olduğunda bu donanım yetersiz kalır. İnsan zihninin karmaşık yönleriyle karşı karşıya kaldığında psikanalist kabul edilmiş bir bilimsel yöntem uyguluyor olsa bile şu durumda çok dikkatli olmalıdır: Yöntemin zayıflığı, psikotik düşünmenin zayıflığına, yüzeysel incelemenin kabul edebileceğinden daha yakındır.
Teknik açıdan baktığımızda, hastanın, bir fonksiyonlar kuramı, alfa-fonksiyon ve kontak-bariyere ilişkin yapılan yorumlara verdiği yanıt, bu kuramsal kavramlara yakın bir gerçekleşme unsuru taşıyorsa, hasta tarafından anlaşıldığı kabul edilebilir.
Psikanalizin özelliği, analistin hakim olduğu kuramların sayıca fazla olması değil, analistin karşılaşacağı olasılıkları en az sayıda kuramdan yararlanarak açıklayabilmesidir.
Alfa-fonksiyon, bilinçli düşünme ve aklı yürütme için ve ayrıca bir beceri öğrenerek bilinci düşünce yükünden kurtarmak zorunlu hale geldiğinde, düşünmeyi bilinçdışına göndermek için gereklidir.
Darwin, yargıda bulunmanın gözlemin önünü tıkadığını belirmiştir. Yine de psikanalist, yaptığı yorumlarla müdahalede bulunmalıdır ve bu müdahaleler yargıyı da içerir.
Sindirimi çağrıştıran duygusal yaşantılar aslında kişinin, düşüncelerin gerçekleşme tasarımları olarak kullanılmak üzere kuramsal tümdengelim sistemlerini oluşturmak amacı ile soyutladıkları ve daha sonra da bütünleştirdikleri elementlerdir.
Freud düşünceyi, kaçınılmaz olan motor boşalımı kısıtlama yöntemi sağlama olarak tanımlarken aslında düşüncenin temsil etkinliğinden türediğini söylüyordu.
Ancak eğer alfa-fonksiyon gelişmekte ise buna bağlı olarak gerçeklik ilkesinin hakimiyetinde bir artış ye yansıtmalı özdeşleşmede, hastanın anlam pekiştirme kabiliyeti kazanması ölçüsünde, omnipotant fanteziler bazı niteliklerini kaybeder ve bu şekilde bir değişim yaşanır.