“Bir Gözleri Ahu“ Yavuz Sultan Selim ve Devlet Hatun Yavuz Sultan Selim, kadere boyun eğecek biri değildi!. . Kaderini kendi çiziyor. . . Selim, birinci Şehzade değil!. . Ama iktidar hırsı içinde. . . Babasının ölümünü bekleyip kardeşi ile hesaplaşacağına, babası ile hesaplaşmayı göze alacak kadar gözü kara!. . Ama, nasıl yapacak?. . Şehzade, vali olarak bulunduğu Trabzon nire, İstanbul nire?. . Evlenip çoluk çocuğa karıştığı kadın, Kırım Hanı’nın kızı. Babasına derse ki, “Gelinin, anasını, babasını özlemiş. . . İzin ver de götüreyim. “ İzin çıkar. Nitekim çıkıyor da!. . . Selim, Kırım’da yeteri kadar asker yazdıktan sonra, “Babamın elini öpmek için İstanbul’a geliyorum. “ deyince, iş anlaşılır amma, ok yaydan çıkmıştır. Baba-Oğul, iki kez savaşırlar. İki kez Selim, babasına yenilir ama, Yeniçeriler: “Selim“ diye dayatınca, baba tahtını oğluna bırakır!. .