Tomris Uyar'ın 9 öyküden oluşan ve öykülerin baş kahramanının "yaz" olduğu kısacık kitabı. Bakmayın siz benim uzun sürede okuduğuma. Evde canım isteyince açıp birer yaz öyküsü okumayı tercih ettiğimden bu kadar uzun sürdü benim okumam. Çünkü bu öykülerle kendimi bir nebze de olsa bunaltıcı İstanbul havasından uzaklaştırıp sakin bir tatil kasabasının deniz kenarında hissetmek istedim. Belki de yakında gelecek olan tatil havasına kendimi yavaş yavaş hazırlamak istedim.
İlk defa Tomris Uyar'ın cümlelerini bu kitapta okudum. Aslında birçoğumuz Tomris Uyar'ı hayatının magazinsel boyutu ile tanıyor; ancak yazdıklarını okuma noktasına geldiğimizde nedense konuya uzak duruyoruz. Oysaki yazarın kelime seçimleri, duru Türkçesi ve kelimeleri kullanırkenki kendine güveni oldukça ilgi çekici. Hatta tarzını biraz da olsa Tezer Özlü'ye benzettim. Tezer Özlü'yü seven bir okur olarak Tomris Uyar'ı da sevdim.
Öykülere gelirsek, itiraf etmeliyim ki, bazı öyküleri okurken çok zorlandım, birçok yeri 2-3 kez okudum. Bazı öyküleri çok beğendim, bazı öykülere anlam veremedim. Yine de uzun bir zamana yayarak okuduğum için pek sıkılmadım. Kalemi özgürlük kokan yazarları seven bir okur olarak, Tomris Uyar'ı da gönül rahatlığıyla tavsiye ediyorum.