Diğer Müslüman devletler ve hususiyle de Osmanlılar; "Bu ümmet, Harem-i Şerif'e ve İslâm'ın mukaddesatına hakkıyla tazim ve hürmet ettikleri müddetce hayırda daim olurlar" hadis-i şerifinin manasını iliklerine kadar hissederek bunu yaşamaya ve
yaşatmaya gayret etmişlerdi. Hayırda daim olmanın şartını cok
iyi bildiklerindendir ki Osmanlılar basta Haremeyn-i Şerifeyn'e,
oraların tozuna-toprağına, ahalisine hürmette kusur etmediler.
Hatta saygısızlık olmasın diye son asrına kadar Medine-i Münevvere ve Mekke-i Mükerreme kalelerine kendi sancaklarını çekmediler.