Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

2011 Ekim

Yedikıta - Sayı 38

Yedikıta Dergisi

Yedikıta - Sayı 38 Sözleri ve Alıntıları

Yedikıta - Sayı 38 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 38 kitap alıntılarını, Yedikıta - Sayı 38 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Adam ihtiyacı
Halife Hz. Ömer (r.a.) bir mecliste hazır bulunanlara sordu:"Eğer dilediğiniz hemen kabul ediliverecek olsa ne dilerdiniz?"Birisi, "Benim falan vadi dolusu altınım olsun isterim. Onu harcayarak İslam'a daha çok hizmet edeyim." dedi.Bir başkası, "Şu kadar mal ve mülküm olsun isterdim.Gerektikçe onları sarf ederek dine faydalı olayım." dedi. Herkes buna benzer şeyler söyledi. Hz.Ömer hiçbirini beğenmedi. Bu defa meclistekiler, Hz. Ömer'e sordu: "Ya Ömer, peki sen ne dilerdin?"Cevap verdi: "Ben de İslam'a onlar vasıtasıyla hizmet edebilmek için Muâz,Sâlim, Ebû Ubeyde gibi adamlar yetissin isterdim..." (r.anhüm)
"Hakikat bir gün olur tezahür eder Mezara dahi gömülecek olsa"
Sayfa 28
Reklam
Mondrostan sonra tarsusta bir hadise
Osmanlı bayrağını Yeni Cami minaresine sen mi cektin?" "Evet, efendim ben çektim..." "Peki, buranın isgal altında bulunduğunu ve Osmanlı bayrağının çekilmesinin yasak olduğunu bilmiyor musun?" "Biliyorum. Ancak, siz de bilirsiniz ki padişahımız bütün Müslümanların halifesidir. Peygamber Efendimiz'in vekilidir. (Bu arada halife ve peygamber kelimelerini duyan Cezayirli yüzbaşı derhal ayağa kalkarak selam durumuna geçti ve öylece kaldı.) Siz Hıristiyanların pazarları nasıl mukaddes ise bizim de cumamız öyledir. Minare alemine çektiğim bayrak, aynı zamanda bütün Müslümanların da bayrağıdır. Sizin Hintli (Pakistanlı), Cezayir ve Tunuslu Müslüman askerleriniz beni sıkıştırdılar, onların ısrarı üzerine çektim. Andre, bir Hacı Dede'ye bir de hâlâ selam durumunda ayakta duran Çezayirli yüzbaşıya baktı. İşi tatlıya bağlamak lüzumunu duydu. Yüzünde saskın ve sinirli bir ifade vardı. "Bak," dedi. "Bu seferlik seni affediyorum. Bundan böyle bana danışmadan böyle bir sey yaparsan seni Beyrut Yüksek Mahkemesi'ne gönderir, hapislerde çürütürüm..." Hacı Dede ile Cezayirli yüzbaşı göz göze geldiler, din kardeşliğinin saf ve temiz ifadesi yüzlerinden okunuyor, ikisinin de gözleri gülüyordu.
Âkıl isen rızk içün gerdûn-ı dûna eğme ser Âsyâb-âsâ yürü var ekmeğin taştan çıkar [Aklı başında bir insan isen, rızık için alçak dünyaya baş eğip muhtaç olma. Git, değirmen gibi, sen de ekmeğini taştan çıkar. Alnının teri ile kazan ve kimseye minnet etme!]
Sayfa 60 - Emir Osman Efendi
Fransızların Akkâ kuşatması ellinci gününe yaklaşırken, Cezzar Ahmed Paşa'ya yardım için Konya'ya talimat gelmişti. Bunun üzerine Koç Bekir Ağa kumandasında 3.000 kişilik iyi yetiştirilmiş bir Nizam-ı Cedîd kuvveti Akka'ya doğru süratle hareket etti. O tarihe kadar girdiği mücadele ve savaşlarda genellikle galibiyet elde etmiş olan Napolyon Bonaparte, "ilk büyük mağlubiyet"i böylece Akka önlerinde tatmıştı. Onun ömür boyu unutamadığı bu müthiş yenilgide, Koç Bekir Ağa'nın idaresinde kaleye gelen yardımın rolü çok büyüktür.
Allah Allah diyelüm sancak-ı şâhî çekelüm Yürüyüp her yaneden Şark'a sipâhî çekelüm [Allah Allah diyelim padişahlık sancağını çekelim. Her taraftan yürüyüp Doğu'ya (İran'a) asker sürelim] İki yerden kuşanalum yine gayret kuşağın Buluşup toz ile toprağa bu râhı çekelüm [Gayret kuşağını iki yerden kuşanalım, giyinelim. Toza toprağa karışıp bu yola katlanalım.] Pây-mâl eyleyelüm kişverini sürh-serin Gözine sürme diyü dûd-ı siyâhı çekelüm [Kızılbaşların ülkesini ayaklar altına alalım. Gözüne sürme yerine siyah dumanı çekelim.] Bize farz olmuş iken olmamız İslâm’a zahîr Nice bir oturalum bunca günâhı çekelim [Bize İslam'ı gözetmek, kollamak farz olmuş iken (Biz İslam'ın halifesi iken) nasıl yerimizde oturup bunca günahı çekebiliriz?] Umaram rehber ola bize Ebûbekr ü Ömer Ey Muhibbî yürüyüp Şark'a sipâhı çekelüm [ Ey muhibbi, yürüyüp Doğu'ya (İran üzerine) asker çıkaralım. Umarım ki kızılbaşların hakaret ettiği Hz. Ebu Bekir ve Ömer (r.anhüma) bize rehber olur]
Sayfa 54
Reklam
Mâl ü câha gırra olma, deme yokdur ben gibi Sür yüzün yere, tevâzu ehli ol dâmen gibi (Mal ve makama gururlanma, ben gibi yoktur deme. Etek gibi yüzünü yere sür, alçak gönüllü ol.) Sakın aldanma eser bir gün muhâlifrûzgâr Kibr ü kîni terk kıl germe göğüs yelden gibi (Sakın aldanma, bir gün rüzgâr aksine eser. Kibir ve kini terk et, yelken gibi göğsünü germe.) îster isen kim perişan olmayasın akıbet Dil uzatma kimsenin hakkına sen süsen gibi (Sonunda perişan olmamak istersen, sen süsen çiçeği gibi kimsenin hakkına dil uzatma.) Ok gibi doğrulmayınca varamazsın menzil Kimde yok perrd amel yolda kalır sekren gibi (Ok gibi doğrulmayınca hede؛e varamazsın. Kimde amel kanadı yoksa sarhoş gibi yolda kalır.) Ey Muhibbi dâr-ı dünyâ kimseye kılmaz vefâ Gösterir kendüyi evvel, zinetiyle zeri gibi (Ey Muhibbi Kendisini süslü kadın gibi gösteren bu dünya, kimseye vefa göstermez.)
Sayfa 54
Osmanlı'nın düsturu olan en önemli ölçüyü, Osman Gazi'nin, oğlu orhan gazi'ye yaptığı vasiyette" oğlum bizim meselemiz Allah yolu ve maksadımız Allah'ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. "
Tuna, Osmanlı'nın sınır çizgisidir adeta..
Osmanlı'da akıncı beyleri Tuna Nehri üzerinden kaç kez geçip sefere çıkmışlarsa ona göre rütbe alırlarmış. Tuna'dan sadece su akmaz; bir tarih, bir medeniyet akar. Tuna- bizim medeniyetimize, Karadeniz'e, İstanbul'a doğru akar.
Sayfa 64
Hayat Pahalılığı
Eskiden dört kadını bir erkek geçindiriyordu. Şimdi dört erkek bir kadını geçindirmekten aciz...
Sayfa 51
17 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.