Yeni Binyılın Değerleri Gönderileri
Yeni Binyılın Değerleri kitaplarını, Yeni Binyılın Değerleri sözleri ve alıntılarını, Yeni Binyılın Değerleri yazarlarını, Yeni Binyılın Değerleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tanıştığım herkes çok dostça davranıyor. Yakınacak hiçbir şey göremiyorum. Ama sonra, günler geçip de insanları dinledikçe, onların sorunlarını, dertlerini kaygılarını duyuyorum.
Zengin ya da yoksul, eğitimli ya da eğitimsiz, hangi durumda, hangi ırktan, cinsiyetten ve dinden olursak olalım hepimiz mutlu olmayı ve acıdan uzak yaşamayı arzuluyoruz. Kararlı her eylemimiz, bir anlamda tüm yaşamımız, içinde bulunduğumuz koşulların yarattığı sınırlamalar çerçevesinde bu yaşamı sürdürme biçimimiz, hepimizin karşısına çıkan şu büyük sorunun yanıtı olarak görülebilir: "Nasıl mutlu olurum?"
Başkalarına yardımcı olma çabalarımda bana büyük esin kaynağı olan duayı sizlerle paylaşmak istiyorum :
Tüm zamanlarda , şimdi ve sonsuza dek
Korumasız olanlar için koruyucu ,
Yolunu kaybetmişler için rehber olayım .
Önlerinde aşacak denizler olanlar için gemi,
Geçecek nehirleri olanlar için köprü olayım.
Tehlikede olanlar için sığınak ,
Işıksız kalmışlar için lamba ,
Korunak arayanlar için barınak olayım .
Ve gereksinim duyan herkese hizmetkâr olayım .
Başkalarına yardımcı olamıyorsanız , hiç değilse onlara zarar vermeyin . Dünyada kaldığımız süre boyunca başka insanlara zarar vererek kazanacağımız bir şey gerçekten olabilir mi ? Bu yüzden , zevkini çıkardığınız dünyanızın içinden bir an sıyrılıp ne kadar küçük olursa olsun , zor durumda olanlara ve kendisine yardımcı olamayan insanlara yardım etmeye çalışın . Dahası , eğer yapabiliyorsanız , en sefil dilenciden daha iyi olduğunuzu bile düşünmemeye çalışın . Mezarda birbirinizden farkınız olmayacak .
Hırslarınızdan kurtulun , başkalarından yararlanarak zafer kazanma arzunuzdan sıyrılın . Açık ve dürüst olun . Adil olmaya çalışın . Bunları ne Dalai Lama olarak ne de özel güçleri ya da yetenekleri olan biri olarak söylüyorum . Bende bu özelliklerin hiçbiri yok . Ben yalnızca bir insan olarak konuşuyorum : sizler gibi mutlu olmayı ve acıdan uzak kalmayı arzu eden bir insan olarak .
Evrensel Sorumluluk
Başkalarına karşı sorumlu bir davranış biçimi geliştirerek , hepimizin düşlediği daha anlayışlı ve daha paylaşımcı bir dünya yaratmaya başlayabiliriz .
Karma : Sonuçların kaçınılmaz öğretisi . Karma bir doğa yasasıdır . Gerçekleştirilen her eylem , sonuçları alınıncaya kadar , ortadan kaldırılamaz . Doğadaki hiçbir şey sonuçların gerçekleşmesine engel olamaz . Kötü bir eylemde bulunmuşsak , er ya da geç , bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorundayız . Dünyada hiçbir şeyin bunu durdurmaya ya da askıya almaya gücü yetmez . Aynı biçimde , iyi eylem için de durum böyledir . Neden , sonucu yaratmak zorundadır .
Talihsiz olaylar , potansiyel olarak öfke ve umutsuzluk kaynağı olsalar da , aynı ölçüde ruhsal gelişimin de kaynağı olma potansiyeline sahiptirler .
Olumsuz duygu ve düşüncelerin yalnızca huzurumuzu yok etmekle kalmayıp aynı zamanda sağlığımızı da tehlikeye attıklarını düşünün . Tibet tıp sisteminde öfke ; yüksek tansiyon , uykusuzluk ve yapısal bozukluklarla bağlantılı olanlar dahil birçok hastalığın en önemli kaynağıdır .
Eğer bir kişi başkalarının iyiliği için hiç kaygı duymadan bencilce bir yaşam sürüyorsa , bir süre sonra tümüyle yalnız ve sefil biri olmaya adaydır .
Öncelikle , her eylemimiz evrensel bir boyut taşıdığı , başkalarının mutluluğu üzerinde potansiyel bir dürtü olduğu için yaptıklarımızın başkalarına zarar vermemesini garantilemek için ahlaki değerler gereklidirler . İkinci olarak bize , gerçek mutluluğun sevgi , tutku , sabır , hoşgörü , bağışlama ve alçakgönüllülük gibi manevi değerlerden oluştuğunu anlatır . Kendimize ve başkanlarına mutluluk getiren de işte bu değerlerdir .
Bir insanın temel güven duygusu yok edildikten sonra onun mutlu olmasını nasıl bekleyebiliriz ?
Kendi yaşam deneyimlerime göre , mutluluğun temel özelliği huzurdur : iç huzuru .
Manevi bir devrimin gerekliliğinden söz ederken amacım , dinsel bir devrimin gerekliliğini vurgulamak değil . Bir biçimde dünyanın gerçekliğinden kopuk bir yaşam biçiminden söz etmek de değil , büyülü ya da gizemli bir şey hiç değil . Ben aslında , kendimizle uğraşma alışkanlığımızdan kurtulmamızı sağlayacak radikal bir değişimin gerekliliğinden söz ediyorum . Bu , yüzümüzü ilişkide olduğumuz insan topluluğunun daha geniş bir kesimine doğru çevirmemiz ve diğer insanların kaygılarını kendimizinkilerle birlikte algılamamızı sağlayacak biçimde davranmamız için yapılan bir çağrıdır .
Aslında , ben din ve maneviyat arasında önemli bir fark olduğuna inanıyorum . Bana göre din , şu ya da bu inanç geleneğinin korunması kaygısı taşıyan bir inanış , cennet ya da nirvana dahil , bazı metafizik ya da doğaüstü gerçeklik türlerinin kabulünü içeren bir kavramdır .Dinsel öğretiler ya da dogmalar , gelenekler , dualar ve benzeri şeyler bu kavramla bağlantılıdır . Maneviyat ise , bana göre insan ruhunun , kendisi ve başkalarına mutluluk veren değerlerine - aşk ve tutku , sabır , hoşgörü, bağışlayıcılık , doyum , sorumluluk duygusu , uyum duygusu gibi - inme kaygısı taşır .Nirvana ve kurtuluş olgularının yanı sıra ayinler ve dualar doğrudan dinsel inanca bağlıyken , bu içsel değerlerin böyle bir gereksinimi yoktur . İşte bu yüzden bireyin bu değerleri herhangi bir dini ya da metafizik inanç sistemine başvurmadan geliştirmemesinin de bir nedeni yoktur .Bazen din olmadan da yapabiliriz dememin nedeni budur . Ama manevi değerler olmadan yapamayız .