İnsanlık tarihinin en büyük soykırımını yapan İspanyollar, gözlerini kırpmadan 20 milyon Kızılderili’yi öldürmüştür. Bu tarihin gördüğü en büyük soykırımdır.
Türkiye’nin Süveyş savaşı ve ulusal bağımsızlık uğraşısı içinde bulunan Mısır’a karşı davranışı çok ilginçtir. Adnan Menderes Hükümeti, dünyada ilk kez ulusal kurtuluş savaşıyla kurulan bir cumhuriyetin hükümeti olarak, Mısır’dan değil Batı devletlerinden yana bir politika izledi. Londra Konferansı’nda Nasır, 1923’den beri, ‘boğazlar Türkiye’nindir’ diyen Cumhuriyet Türkiye’sinin; ‘Süveyş Mısır’ındır’ diyen Mısır’dan yana tavır alacağını düşünerek, Türkiye’nin arabulucu olmasını istedi. Ancak, Türk hükümeti Mısır’ı değil Dulles Planı’nı destekledi.
Bugün günün ağardığını nasıl görüyorsam, uzaktan bütün Doğu uluslarının da uyanışını öyle görüyorum. Bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşacak olan pek çok kardeş ulus vardır. Onların yeniden doğuşu, kuşkusuz ki ilerleme ve refaha daha yakın olacaktır. Bu uluslar bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm, yeryüzünden yok olacak ve yerlerine uluslar arasında hiç bir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen yeni bir uyum ve işbirliği çağı egemen olacaktır.
Hiçbir ulus başka bir ulusun taklitçisi olmalıdır. Çünkü böyle bir ulus, be taklit ettiği ulusun aynısı olabilir; ne de kendi ulusu dahilinde kalabilir. Bunun sonucu kuşkusuz ki hüsrandır.