Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti

Rasim Özdenören

Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti Quotes

You can find Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti quotes, Yeni Dünya Düzeninin Sefaleti book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İslam, kim ne derse desin, başkalarının ona biçtiği yerde değil, fakat kendine mahsus bir yerde duruyor.
Adamlar biliyor bizde ahmağın çok olduğunu...
Bu ülkede yaşayan insanlar islâm dışı kimliği benimsedikçe övgüye değer bulunuyor ve benimsemeye çalıştığı bu yeni kimliğiyle öteki Müslüman ülkelerin insanına örnek gösterilmek isteniyor.
Sayfa 109 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kardeşlik kelimesinin biz Müslümanlar için düpedüz biz anlamı vardır: Din kardeşliği.
Sayfa 114 - İz YayıncılıkKitabı okudu
- Eğer Batılı ülkeler insan haklarına saygılı idiyseler, bu ülkede sırf şapka giymeyi reddettiği için asılmış, sürgüne gönderilmiş insanlar yaşamışken, acaba Batı ülkelerini harekete geçirecek insan hakları ihlallerinin sözü niçin edilmemişti? - Keza bu ülkede yaşayan insanların camileri kapatılıp ahır ya da depo olarak kullanıldığı dönemlerde, Batı’nın hâlihazırda insan hakları gibi bir söyleme sarışan mihrakları neredeydiler? - Bu ülkede yaşayan insanların dinlerinin kutsal kitabını sadece okuyabilmek için gösterdikleri çabaların yasaklandığı dönemlerde acaba bir insan hakkının ihlal edilmekte olduğu akıllara gelmiyor muydu? - Gazetelerde dinî konuların yazılmasının yasaklandığı ve başlamış olanların derhâl kesilmesi talimatı verildiğinde -ki 1940’lı yıllarda vuku bulan bir olay- acaba bir insan hakkının ihlal edilmekte olduğu hangi Batı ülkesinin umurundaydı? - Ve hâlihazırda her ne sebeple olursa olsun başını örtmek isteyen kız öğrencilerin başlarını örtmesini yasaklayan idarî mercilerin bu eylemiyle insan haklarından birini ihlal ettiği acaba kaç Batı ülkesinin umurundadır?
Sayfa 178 - İz YayıncılıkKitabı okudu
Bu ülkede yaşayan insanların dinlerinin kutsal kitabını sadece okuyabilmek için gösterdikleri çabaların yasaklandığı dönemlerde acaba bir insan hakkının ihlal edilmekte olduğu akıllara gelmiyor muydu?
Sayfa 181Kitabı okudu
Yeni dünya Düzeninin Sefaleti, elbette Müslümanın perspektifinden görülebilecek bir olgudur. Böylece bir Müslüman yeni dünya düzeni karşısında bir yandan kendini uğraştıran meselelerle karşı karşıya gelirken, bir yandan da sözü geçen düzenin sefaletini teşhir etme mecburiyetiyle karşılaşmaktadır. Aslında, yeni dünya düzeninin rükünleri olarak belirlenmiş olan kavramların (demokrasi, liberalizm, insan hakları ve özel bağlamı içinde laiklik) hiç biri bir başına yeni degildir. Yeni olan, bunların tümünü bir arada ve aynı anda yürürlüğe koyma ve dünyaya dayatma teşebbüsüdür. İlgi çekici olan husus şudur: Bu kavramların tümü, aynı zamanda, onları dayatan güçler tarafından da ihlal edilmekten hali kalmamaktadır. Buna rağmen bu kavramlar, yeni bir dünya kurma gibi sahtekârlıkların cafcaflı aletleri olarak kullanılmaktadır. Durum, başka bir görüngeden, küreselleşme olarak dışlaşıyor. Küreselleşme, evrenselciliğin ve emperyalizmin yeni adı olarak vaz' edildi/ediliyor. Şu farkla ki, evrenselciliğin ve emperyalizmin özneleri belliyken küreselleşme öznesinden soyutlanmış bir kavram olarak takdim edildi. Böylece küreselleşmeye karşı çıkmak isteyen kimse, karşısında muhatap bulamamak gibi veya muhatap olarak bütün dünyayı karşısına almak gibi olmayacak bir şeyle karşı karşıya kaldı. "Küreselleşme" bu ad altında kendisine direnmeye karşı koyuyor: kendisine karşı alternatif geliştirme teşebbüsünü zayıflatıyor.
Sayfa 18 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Eğer hedefinizi sizin adınıza belirleyen biri varsa, o hedef artık belirleyen kişinin hedefi olur; sizin değil.
İslâmiyet, bir idare biçimi olarak demokratik değildir. Çünkü demokrasi, insanların, kendilerini idare edecek yasaları yapma hakkını, yani egemenlik hakkını kendi uhdesinde tutma yetkisini ifade ediyor.
Sayfa 60 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Bugün İslâm alemi denilen yerlerde temsilcilerini bulamamış, siyasal bütünlükten uzak "müslüman kalabalıklar" yaşamaktadır.
İslâm'a göre araçlarımız da amaçlarımız kadar ve onlar gibi meşru ve mukaddes ve temiz olmalıdır.
Reklam
Pratikte demokrasinin egemen güçlere hizmet eden bir sistem haline dönüştürüldüğü; çoğunluğun kararları diye anılan kararların aslında belli bir zümrenin kararları halinde tecelli ettiği; azınlıkta kalanların haklarının da söylendiği gibi güvence altında tutul(a)madığı.. bilinmektedir. Dolayısıyla halkın yönetime katılması biçiminde ifade edilen fikrin pratikte fazla bir anlam taşımadığı anlaşılmaktadır.
Sayfa 68 - iz yayıncılıkKitabı okudu
Sartre
Amaçlarımızdan biri özgürlüğün anlamını bulup ortaya koymaktır. Bu gün özgürlük kadar istenilen hiç bir şey yok. Eskiden özgürlüğün parayla satıldığı günler olmuş. Bugün karşılığında savaş ya da ölüm olanakları bile verilse, yine de satılamıyor. Nasıl olmuş da bu iş bu duruma gelmiş? Nedeni şu: Burjuva demokrasisinin özgürlükleri birer yalan dolan sadece. Elimizdeki hakların, daha doğrusu sözde-hakların hepsi aslında halkın ancak ufak bir bölüğü için gerçek bir anlam taşıyor. Yasa bakımından, toplumun her üyesi mal mülk sahibi olmakta özgürdür; ama birey ancak elindekinin sahibi olmakta özgür olduğuna göre, bunun anlamı şuna varıyor: kapitalizm iş araçlarına işçi de ücretine sahip olmakta özgürdür. Bunun sonucu olarak, mal mülk hakkı, toplumsal eşitsizlik düzenini sürdürmeye devam ediyor.
Sayfa 82 - undefinedKitabı okudu
Eğer Batılı ülkeler insan haklarına saygılı idiyseler, bu ülkede sırf şapka giymeyi reddettiği için asılmış, sürgüne gönderilmiş insanlar yaşamışken, acaba Batı ülkelerini harekete geçirecek insan hakları ihlallerinin sözü niçin edilmemişti?
Sayfa 181Kitabı okudu
müslüman demokrat olamaz
Demokrasi, egemenliğin kaynağını halkta (insanda) arayan özelliğiyle "profane" (kutsallığından boşandırılmış) bir zihniyete sahip kılınmayı istiyor. Oysa Müslümanlar, Müslüman olmanın getirdiği doğal hâsıla olarak egemenliğin kaynağını vahye (ilâhî yasaya) dayandırırlar. Bu iki farklı zihniyet örtüşmez. Yani bir Müslüman, kendi tanımı icabı, aynı zamanda demokrat olamaz.
Sayfa 49 - iz yayıncılıkKitabı okudu
sorular doğru vaz' edilemezse, onların doğru cevabına ulaşmak da imkân harici kalır.
Sayfa 52 - iz yayıncılıkKitabı okudu
485 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.