Bırakmak gitmek tüm bu karmaşayı şimdi;
Tüm bu biz olmasına rağmen bizim olmayan,
Bizi eski kuyulardaki sular gibi
Titreyerek yansıtan ama görüntümüzü parçalayan,
Bize bir kez daha dikenlerle sanki
Tutturulan tüm şeyleri - bırakmak
Ve ona, buna,
O hiç bakılmayana artık
Aniden dikkatle bakmak: Hoşgörülü, müşfik,
Aynı bir başlangıçtaki gibi ve iyice
ARTIK çekip gitmek bütün bu karmaşadan, hem bize ait, hem de bizden olmayan, ..
..birdenbire seyretmek: sakin, barışılmış ve sanki bir başlangıç gibi ve yakından;
ve sezerek algılamak, sanki aldırmamış, sanki hepsinin ötesinde acı çekilen,
çocukluğu dolduran ağzına dek -:
Ve sonra yine de elini elden çekip gitmek, iyileşen yarayı yeniden açar gibi, ve çekip gitmek: nereye? Bilinmeze, ..
Huydan, dürtüden, sabırsızlıktan, karanlık beklentiden, anlaşılmazlıktan ve akılsızlıktan diyerek:
Bütün bunları sırtlamak ve beyhude yere belki elde olanı düşürmek, ölmek için tek başına, bilmeden niçin
-Bu yeni bir yaşama giriş mi?
.
KİM kabullendi pembeyi? Kim bildi hem, onun bu salkımlarda biriktiğini?
Altın altında altınsızlaşan şeyler gibi, kullanımda gibi, yitirirler kırmızılığı her dem.
BİRKEZ yitirirsem seni, uyuyabilecek misin, ben bir ıhlamur tacı gibi üzerinde fısıltıya düşmeden?
..
Ben seni sarmadan ve seni sana ait olanla bir bahçe gibi yığınla melisa ve yıldız anasonuyla komadan.
.