Yeraltı
S.L. GreyYeraltı Gönderileri
Yeraltı kitaplarını, Yeraltı sözleri ve alıntılarını, Yeraltı yazarlarını, Yeraltı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Şunu iyi bilin ki, gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden hiç hoşlanmam, bu bir! Kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim, bu iki! Yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim bu üç! Dördüncüsü; gerçeği, içtenliği, samimiyeti çok severim. Ve Dostoyevski’nin dediği gibi: gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. Arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez! Daha ne söyleyecektim? Neyse, niye uzatıyorum ki. Yine de şerefinize…
Engin günaydın - Zeki demirkubuz - “Yeraltı”
"Şimdi olsa, sonumuzun sokaklar olacağını, yerimizin keşfedileceğini ve sırtımdan vurulacağımı bilsem, yine aynı şeyi yaparım. Gözlerimin önünde onun gülümsemesi ölmekten hiç çekinmem."
Sayfa 239 - LeoKitabı okudu
şunu iyi bilin ki, gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden hiç hoşlanmam, bu bir! Kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim, bu iki! Yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim bu üç! Dördüncüsü; gerçeği, içtenliği, samimiyeti çok severim. Ve Dostoyevski'nin dediği gibi: gerçeğin, her
şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. Arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez!…Daha ne söyleyecektim? Neyse, niye uzatıyorum ki…Yine de şerefinize…”
Engin Günaydın- Zeki Demirkubuz; “Yeraltı”
şunu iyi bilin ki, gösteriş budalası insanlardan, gösterişli laflardan, gösterişin kendisinden hiç hoşlanmam, bu bir! Kibirden, kendini beğenmişlikten, bütün bu dağları ben yarattım havalarından, süslü kişiliklerden nefret ederim, bu iki! Yalakalardan, yalakalıktan, yalakaca edilmiş laflardan ve davranışlardan da nefret ederim bu üç! Dördüncüsü; gerçeği, içtenliği, samimiyeti çok severim. Ve Dostoyevski'nin dediği gibi: gerçeğin, her şeyin üstünde, zavallı egoların bile üstünde tutulmasını isterim. Arkadaşlığın karşılıklı, açık sözlü ve yalansız olanı için canımı veririm. Arkadaşlık, hassaslık ve incelik isteyen bir iştir. Öyle kabalığa, özensizliğe, alaycılığa gelmez!…Daha ne söyleyecektim? Neyse, niye uzatıyorum ki…Yine de şerefinize…”
Engin Günaydın- Zeki Demirkubuz; “Yeraltı”
Belki de dünyanın sonu, yoksul halkın galip çıkma şansına sahip olduğu tek andır.
Sayfa 284
Pes etmenin bu kadar rahatlatıcı bir his olduğunu hiç bilmezdim.
Sayfa 245
Bazen dünyanın bazı insanlar olmaksızın daha iyi bir yer haline geleceğini düşünürüm.
Sayfa 208
Hayır, cüce değil, bir iblisim. İçten de, dıştan da iğrencim.
Sayfa 200
Birisinin, duvarların insanın üstüne geldiğini söylediğini duymuştum. Ben de aynen öyle hissediyorum işte.
Sayfa 199
İşin gerçeği, beni hiçbir şeyin iyi hissettirmeyeceği.
Sayfa 194
Para. Her şey dönüp dolaşıp paraya geliyordu.
Sayfa 178
Ruh halim şimdi alt üst olmuş durumda. Tüm bu yaşananlara son derece öfkeliyim.
Sayfa 174
Bildiğimi söylememek, yalan söylemekle aynı.
Sayfa 142
Tyson'a şöyle bir bakıyorum. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Kırılgan bir hali var; neredeyse normal insana benziyor.
Sayfa 136