Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeraltından Notlar

Fyodor Dostoyevski

Yeraltından Notlar Gönderileri

Yeraltından Notlar kitaplarını, Yeraltından Notlar sözleri ve alıntılarını, Yeraltından Notlar yazarlarını, Yeraltından Notlar yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
önemli olan gidilen yolun yönü değil, yolun varlığı ve aklı başında olan uslu çocukların, mühendislik sanatını gözden uzak tutmayarak,akıllı uslu çalışmalarıdır; çünkü hepiniz de bilirsiniz ki "Tembellik tüm kusurların anasıdır."
Sayfa 38
Hayat karşınıza ahlâkın ve aklın en canlı örneklerini, erdemli ve ağırbaşlı, ölçülü davranmayı ilke edinen, sanki ahlâklı ve ölçülü de yaşanabileceğini kanıtlamak isteyerek, çevrelerine ışık saçan bilge kişileri çıkarabilir. Sonrası, belli. Böylesi gösteriş düşkünleri yaşamlarının sonlarına doğru, birden sendelerler ve bir çam gibi yıkılıverirler. Şimdi sorarım size, böylesi tuhaf özellikleri olan insandan ne beklenebilir? Önüne dünya nimetlerinin hepsini serin,mutluluk okyanusuna başı kaybolana kadar, hatta suyun üstüne su kabarcıklan çıkana kadar gömün ve çalışmaya gereksinmesi olmayacak kadar da bir zenginlik sağlayın. Ballı yağlı börekleri yesin yesin yatsın; bir de insan soyunun tükenmemesine çalışsın.Böyle olsa bile, insan yalnızca nankörlüğü yüzünden akla gelmedik haltlar karıştırır. Ballı böreklerini bile gözü görmez, küstahlığıyla rezaletler çıkarır. Ağır başlılıktan sıkılır, düşlerin, hayallerin peşinde koşarak ekonomik rahatını teper ve sonu bilinmez serüvenlere atılmak için akla hayale gelmez düşlerinden, en bayağı aptallığından sıyrılmaya bir türlü razı olamaz. Bunun tek sebebi,bu gibi kişilerin kendilerin bir piyano tuşu değil de insan olduklarını kanıtlamak isteğidir.
Sayfa 34
Reklam
insanoğlu aptal değilse bile, o ölçüde nankördür. Evet, eşi bulunmaz bir nankör, bir değerbilmez! Nankörün nankörü! Hatta bana göre, insanı en uyqun olarak, iki ayaklı nankör bir yaratıktır diye tanımlamak gerekir.
Sayfa 33
Örneğin, ben oldukça doğal bir biçimde, yalnızca aklımı kullanıp, hayatımın yirmide birinden yararlanmak değil, içimde var olan bir yaşama isteğiyle ilgili tüm unsurları seferber ederek yaşamak istiyorum.Aklın gücü nereye kadar uzanır? Akıl ancak öğrenebildiği kadarını bilebilir. (Belki bazı şeyleri hiçbir zaman öğrenemeyecektir.Bu bizi avutmuyor, bunu neden söylemeyelim?) Ayrıca, insanın hayatı bazen bilinçli, bazen bilinçsiz olarak, bazen aldatıp, bazen aldanarak sürüyor.
Sayfa 33
İşin aslı -bunu ben söylüyorum- bizlerde de altın iğneler saygınlık kazanmaya başlar; çünkü değerli okuyucularım, insan ahmak bir yaratık! İşin doğrusu ahmak değil de eşine ender rastlanılabilecek derecede nankör bir yaratıktır.
Sayfa 29
Kişi uygarlığa bulaştıkça eskisinden daha iğrenç olmasa, daha fazla kanı dökmese bile, daha kötü can aldığı bir gerçektir. Eskiden insanlar hak için kan dökerler, bu yüzden rahatça birbirlerini öldürürlerdi.Çağımızdaysa, insan öldürmek suç sayıldığı hâlde yine de cinayetlerin ardı arkası kesilmiyor. Hatta iş eskisinden de beter oldu.
Sayfa 28
Reklam
Bana göre, tüm bu eksiksiz sistemler insanlığa gerçek çıkarlarının neler olduğunun söylenmesi, bunların sağlanmasıyla herkesin iyileşeceği, kötülüğün ortadan kalkacağı düşüncesi şimdilik yalnızca bir varsayımdır.Evet, doğrusu, insanlığın gelişip yükselmesinde kişisel çıkarlara dayanan bir sistemi temel kabul etmek bence hemen hemen Buckle'nin uygarlığın insanları yumuşattığı, bu nedenle onları daha az vahşi, savaşa daha az yatkın duruma getirdiği biçimindeki düşüncelerini onaylamak anlamına gelir.
Sayfa 27
Tuhaftır ki bütün istatistikçiler ve bilginler kişilerle ilgili hesaplar yaparken, hep çıkarlardan birini gözden çıkarırlar. Hatta bunu nasıl kullanmak gerektiği üzerinde bile durmazlar. Oysa tüm hesaplar buna dayanmaktadır. Listemize onu da alsaydık ne olurdu ki! Ne yazık ki bu anlaşılması zor olan çıkar, hiçbir sınıfa sokulamıyor ve listede kendisine yer bulamıyor.
Sayfa 26
Herhangi bir işe başlarken öncelikle huzur içinde ve tüm kuşkulardan arınmış olarak başlamak zorunluluğu vardır.
Sayfa 20
Kendisini aşağılamaktan hoşlanan bir insanın kendi özüne saygısı kalır mı? Bunu bıkkınlık veren bir pişmanlığın etkisiyle söylemiyorum; çünkü çok eskilerden beri, "Bağışlayın babacığım, bir daha yapmam!" demekten nefret etmişimdir. Bunları söylemek hiç de zor gelmiyor, aksine çok kolay söylüyorum. Hiç suçum olmadığı hâlde, bir takım hayallerle kendimi suçlu saydığım olmuştur.
Sayfa 19
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.