“kaygı, uyandığınızda göğsünüzü sıkıştıran ve bütün gün oraya takılıp kalan kederli bir duygudur. kaygı, odalara girmek için her yolu dener; rüzgârla birlikte yapraklar arasında uçuşur. kuş seslerinin tepesinde dolaşır, kapı zillerinin telleri boyunca koşturur durur.
o sabah mirepoil kentinde kaygı şu cümlenin içine sızmıştı, ‘öbür çocuklara benzemiyor.’ “