Bildiğiniz gibi İslam dini, Kur’an ve içinde bulunduğumuz imtihan hakkında, geçmişten günümüze belki sayısı milyonları bulan kitap yazılmış, aynı oranda hatipler konuşmuş ve gerek sosyal medyada gerekse televizyon kanallarında binlerce program yapılmış, yapılmaya da yazılmaya da devam edilmektedir.
Aynı şeyi (İslam’ı) savunduğunu iddia eden binlerce ilim insanı taban tabana zıt derin ayrılıklara düşmüşler ve haliyle de, tahribatı yüksek kafa karışıklıklarına neden olmuşlardır. Teferruatlara boğulmadıktan sonra imtihan yani yaratıcının bizden istediğinin ana teması hiçte karışık olmamakla beraber gayet net ve de berraktır.
Buna göre imtihan iki daireden oluşmaktadır. Bu dairelerden birinin adı “Tevhid’’ diğerinin adı ise “Şirk’’tir.
“Şirk’’ dairesinin içinde kalanların yaptıkları tüm iyilik ve ibadetler boşa gidecektir. İşte delillerinden bir tanesi:
“Sana da senden öncekilere de şu gerçek vahyedildi: Eğer Allah’a (şirk) ortak koşarsan bütün amellerin kesinlikle boşa gider ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun!”
“Tevhid’’ dairesinin içerisinde kalabilenlerin ise “Şirk”ten gayrı günahlarının affedileceği bildiriliyor. İşte bunun delillerinden bir tanesi:
“Hiç şüphesiz, Allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz. Bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır.”
Görüldüğü gibi her şey çok açık ve net.
