Yine de İyimser Sözleri ve Alıntıları
Yine de İyimser sözleri ve alıntılarını, Yine de İyimser kitap alıntılarını, Yine de İyimser en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.UNUTMAYIN, UNUTTURMAYIN!!..
Sivas sözcüğü neyi anımsatıyor bize?...
Yiğidoların, türkü çağıranların, türkü yakanların memleketi Sivas mı?
Çanların bizim için çaldığı, bilim için, sanat
için, aydınlık için, insan için çaldığı Sivas mı?
1993'ün 2 Temmuzunun Sivas'ı mı?
35 canın Madımak Otelinde yakıldığı Sivas mı?
Onu da mı unuttuk?
İşte o Sivas mı?
Unuttuk mu?
Sivas'ı da mı unuttuk?
Sivas'ı unutmak nedir?
Sayfa 82 - BERFİN YAYINLARI
Sivas'ı unutmak; ülkemizin Ortaçağ karanlıklarına sürüklenmesini, şeriat denilen bağnazlığın ve barbarlığın yaşama biçimi haline getirilmesinin gün yüzüne çıkmasını görmemek demektir.
Sivas'ı unutmak; bunların bilinmemesi, çağcıl, laik ve ulusal değerlerin korunmaması, yaşamın ve geleceğin savunulması zorunluluğunun insanım diyen herkese bilincini, duyarlılığını, sorumluluğunu anımsatmaması demektir.
Sayfa 83 - Berfin Yayınları
"Realityşov" lar, "talkşov" lar, sıcağı sıcağınalar derken kehanetler, büyüler, fallar, şarkı sözleri ile bir sis perdesi oluşturularak insanlar "aptallaştırılıyor." (Bu toprakların yetiştirdiği büyük insanlardan sevgili Aziz Nesin, "Türklerin yüzde altmışı aptaldır" dediğinde birçok insan karşı çıkmıştı. Oysa Aziz Nesin 'in ne dediği düşünülseydi, insanların neden, nasıl, niçin aptallaştırıldıklarının yanıtları aransaydı bu bilgenin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkacaktı.)
Sayfa 59 - Berfin Yayınları
Yakalayacağımız 1940'lı yıllar halkası da daha önceki uzak tarihimiz gibi bize bugünün ipuçlarını ve gizlerini verecektir. Alman Faşizminin İtalyan, İspanyol, Portekiz, Japon işbirlikçileriyle birlikte dünyaya Yeni Düzen getirme girişimleri o yılların genç Türkiye Cumhuriyeti 'ne de yansımıştı. Faşizmin Türk işbirlikçileri yaşamın her alanında özgürlüğe ve sola karşı savaş açmış, Cumhuriyet'in ilerici kurumları, aydınları, sosyalist muhalefeti oluşturan yazarları, sanatçıları baskı altına alınmıştı.
Sayfa 86 - Berfin Yayınları
Tevfik Fikret
19 Ağustos 1973 günlü Cumhuriyet'teki yazısında Oktay Akbal, Fikret için şu gerçekçi saptamayı yapıyor: "Dizeleri çağını yansıtır, bir ayna gibidir. Yalnız çağının değil, bugünün de bir aynasıdır. Toplum bakar onun şiirlerine, kendini bulur... O insanlık şairidir, toplum şairidir, günün değil geleceğin şairidir. Ne zaman duraklasak, geriye dönsek, bir çıkmazdan bir çıkmaza girsek adaletsizlikler, bozuk düzen başını alıp gitse, Fikret devleşir birden canlılık, önem kazanır bir anda ulusun umudu."
Sayfa 25 - Berfin Yayınları
Egemen kılınan "Türk-İslam Sentezi" ideolojisi yeni dünya düzenine uygun bir ideoloji olarak eğitimimizde de geleceğimizi karartıp boyun eğen, düşünmeyen, her şeyin tanrıdan geldiğine inanan, aldatılan kuşaklar yetiştirmeyi amaçlıyor. Eğitim programları, ders kitapları, öğretmen kadroları buna uygun hale getiriliyor. Bu uygunluk Türkiye'nin aydınlıkçılarına, yurtseverlerine, demokratlarına, devrimcilerine yaşamın her alanında yeni dünya düzeninin getirdiklerine karşı bilinçlendirme, örgütlenme ve savaşım zorunluluğunu getiriyor.
Sayfa 60 - Berfin Yayınları
Çeliğin nasıl sertleştiğini, demir ökçenin ne olduğunu, çanların kimin için çaldığını, sefillerin kimler olduğunu, evlatlarını bağırlarına basan anaları, bitmeyen kavganın ne olduğunu, gazap üzümlerinin nedenlerini; Kuyucaklı Yusufları, İnce Memedleri, bizim köyleri, bereketli toprakları, tırpanı, memleketimden insan manzaralarını. hasretten prangalar eskitmeyi öğrenirken aynı zamanda öğretmek görev ve sorumluluğunun ne olduğunu da kavramaya başlamıştım.
Sayfa 14 - Berfin Yayınları
Bunun ötesinde benim de bugün şöyle bir savım var: İçinde hiç yaşamadıkları, çoğu o realiteyi hiç bilmedikleri halde ve illa da o temayı yazmak zorunda olmadıkları halde, eserlerin yüzde 95' inde mutlaka solcu bir ya da iki figüre yer veren ve o figürü aşağılayan, çamura batıran, böylece kendilerini o temayı da işlemiş sayanlara ne diyeceğiz? Bu alanlar da yazılabilir ama eğer kabiliyetleri varsa.
Hayır, takınak haline getirmişler, illa solcu bir figür kullanacaklar ve onu da berbat ederek işi bitirecekler.
Sayfa 109 - Berfin Yayınları
"Şeriata özgürlük"le kast edilenin, bugünkünden çok daha geri bir düzene özgürlük istemek olduğunu görmeliyiz. Tarikatları sivil toplum örgütü olarak görürsek, demokrasiyi de, sınıfsal mevzilenmeyi de çok yanlış anlamış oluruz. O zaman "yakma özgürlüğü" dersin. Sivas katliamına da tutum alamazsın. Demokrasi adına, demokrasiyi yok edenlere özgürlük istenir mi? Bu tutumun sol muhalefetle de ilgisi yok.
Sayfa 69 - Berfin Yayınları
Düşünceye balta vurmak!
Bu toprakların yetiştirdiği büyük insanlardan sevgili Aziz Nesin, "Türklerin yüzde altmışı aptaldır " dediğinde birçok insan karşı çıkmıştı. Oysa Aziz Nesin'in ne dediği düşünülseydi, insanların neden, nasıl, niçin aptallaştırıldıklarının yanıtları aransaydı bu bilgenin ne kadar haklı olduğu ortaya çıkacaktı.
Sayfa 59 - BERFİN YAYINLARI