Kültür ve Yaşam Denemeleri

Yine de İyimser

Öner Yağcı

Yine de İyimser Gönderileri

Yine de İyimser kitaplarını, Yine de İyimser sözleri ve alıntılarını, Yine de İyimser yazarlarını, Yine de İyimser yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Niçin çoğalıyor tarikatlar? Çoğalıyor ve hem insanlığı hem birbirlerini yiyorlar, paraları da tabii. Tarikatların ticaretle, mafyayla/çetelerle, devletle, Yeni Dünya Düzeni 'nin efendileriyle iç içeliklerinin ardında ne var? "İslam ahlak ve fazileti" mi?
Sayfa 184 - Berfin Yayınları
Niçin şaşırıyoruz, niçin kızıyoruz? Birileri çıkıp da Nazım Hikmet'e saldırınca niçin şaşırıyoruz, niçin kızıyoruz? Birileri çıkıp da Yılmaz Güney'e saldırınca niçin şaşırıyoruz, niçin kızıyoruz? Saldırmışlar da ne olmuş, eksiltmişler mi onları, hem zaten yıllardır saldırmıyorlar mıydı ki? Saldıranların kim olduğu önemli değil mi, saldıranlar, adları değişik olsa da hep aynı değil mi? Yıllar öncesinin Osmanlı paşaları, "Katli Vaciptir" diyen Şeyhülislamları, Peyami Safa'ları değil mi onlar? Onları ciddiye almayalım demiyorum, tersine çok ciddiye alalım ama asıl olarak niçin saldırdıklarını unutmayalım diyorum, sorun bu değil mi?
Sayfa 179 - Berfin Yayınları
Reklam
Nazım Hikmet'in "'Eserlerine Girmeyen Şiirleri"nde yer alan: "Erzincan'da bir kuş var / kanadında gümüş yok. / Gitti yarim gelmedi / gayrı bunda bir iş yok. / Oy dağlar, dağlar dağlar... / Aldı ellerine kanlı başını / karın ortasında Erzincan ağlar... / O ağlamasın da kimler ağlasın... " dizeleriyle başlayan ve 27 Aralık 1939 gecesi olan Erzincan Depremi'nden sonra yazdığı "Kara Haber" adlı şiiri de depremle ilgili unutulmaz şiirlerden biridir. (…) Halk deyişlerinden yararlanan Nazım Hikmet şiirini şöyle bitirir: "Yayıkta yağ vardı, dövülemedi, / ak peynir torbaya koyulamadı, / hasret gitti ölüler / dünyaya doyulamadı... / Uyanıp kaçamadılar, / kuş olup uçamadılar, / açıldı kuyular kimse inemez. / Erzincan beygiri rahvandır amma / ölüler ata binemez / yan yana sırtüstü yatan ölüler... "
Sayfa 140 - Berfin Yayınları
"Yaralar sarılacak"mış. "Yılan Hikayesi"ne dönen bir söz. Kaç kez duyduk bu sözleri biz; her afette, her yangında, her selde, her depremde duymadık mı? Yaraları, yaraları açanlar mı saracak? "
Sayfa 135 - Berfin Yayınları
Bunun ötesinde benim de bugün şöyle bir savım var: İçinde hiç yaşamadıkları, çoğu o realiteyi hiç bilmedikleri halde ve illa da o temayı yazmak zorunda olmadıkları halde, eserlerin yüzde 95' inde mutlaka solcu bir ya da iki figüre yer veren ve o figürü aşağılayan, çamura batıran, böylece kendilerini o temayı da işlemiş sayanlara ne diyeceğiz? Bu alanlar da yazılabilir ama eğer kabiliyetleri varsa. Hayır, takınak haline getirmişler, illa solcu bir figür kullanacaklar ve onu da berbat ederek işi bitirecekler.
Sayfa 109 - Berfin Yayınları
Özgürlük yok edilmişti, örneğin Nazım Hikmet yıllar sürecek mahpusluğuna başlamıştı. Kırk Kuşağının Hasan İzzettin Dinamo, Rıfat Ilgaz, Ömer Faruk Toprak, Ahmed Arif, Enver Gökçe, Arif Damar, Şükran Kurdakul, Attila İlhan gibi fedaileri cezaevlerini mesken etmişlerdi. Markopaşa ve devamı olan gazetelerle sol ve aydın muhalefetin önde gelen
Sayfa 87 - Berfin Yayınları
Reklam
79 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.