Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Yitik Evin Vârisleri

Vahan Totovents

Yitik Evin Vârisleri Gönderileri

Yitik Evin Vârisleri kitaplarını, Yitik Evin Vârisleri sözleri ve alıntılarını, Yitik Evin Vârisleri yazarlarını, Yitik Evin Vârisleri yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eskimiş, çürümüş gelenekler ve güya ahlaki değerler adına insanları darağacına çıkaran taşra kentsoyluluğu, bırakın bu zavallı insanlara karşı acıma duygusu gibi bir ahlaki değer taşımayı, çocukların ve haddini bilmezlerin delilere oynadıkları şeytanca oyunlarla sevince boğuluyordu.
Sayfa 116Kitabı okudu
O eski ülkede güneş meyvelerle haykırır, toprak bitip tü­kenmeyen bitki örtüsüyle nefes alırdı; ırmaklar çağıldar, şafaklar alabildiğine söker ve günbatımları alevden kollarıyla inerdi; ağzına kadar taze sütle dolu gümüş bir tas yükselip maviliklerde yüzer, geceler yıldızların sesiyle çınlar, ağaçlar gökyüzüne doğru süzülür ve bütün çiçekler titreşip fısıldardı. Şimdi, yorgun başımı gökyüzünün o mavi mermerinde dinlendirmek, ağaçlar, nehirler ve yıldızlardan taşan o şarkı­yı dinlemek isterdim.
Sayfa 166
Reklam
Baba, sen beni ölümün sıcacık kollarıyla kucaklıyorsun, rüzgar şarkı söylüyor. Ben bu şarkıyı, seni özlemle, özlemle, özlemle hayal etti­ğim günlerde yüreğimin ta derinlerinde duydum.
Ben bu dünyada üşüyorum koca çocuk! Her üşüdüğümde senin şarkılarına sarınıyorum, işte o zaman güneş, senin şarkılar söylediğin güneş, soğuk ruhuma damla damla süzü­lüyor.
Sayfa 135
Bazı delilerin ailesi ya da akrabaları vardı. Onlar hastalarını sokağa bırakmaz, evde tutar ve ona "ihtimam" gösterirlerdi. Bu ihtimam gösterme işi nasıl mı olurdu? Zavallıyı bağlayıp evin odunluğuna kapatır, güçlü ve merhametsiz bir adam tutup sopayla dövdürürlerdi. Kendileri çok "akıllı"ydı ya, "Aklı başına başka biçimde gelmez." derlerdi.
Sayfa 118
Eskimiş, çürümüş gelenekler ve güya ahlaki değerler adına insanları darağacına çıkaran taşra kentsoyluluğu, bırakın bu zavallı insanlara karşı acıma duygusu gibi bir ahlaki değer taşımayı, çocukların ve haddini bilmezlerin delilere oynadıkları şeytanca oyunlarla sevince boğuluyordu.
Sayfa 116
Reklam
Köpekleri çok seviyordum, onlar da beni seviyorlardı. Bu sevgi insan sevgisine hiç benzemiyordu. Onlar hiçbir şeyden çekinmez, hiçbir şey için karşılık beklemezlerdi. Sevgi doluydular. Bir dakika önce yaptığım kötülüğü bile hatırlamazlardı. Vururdum, bir an acıyla ulur, sonra yine gelir onlara vuran ayaklarımı yalarlardı. Gerçek sevgi böyle bir şeydi işte: Köpekler gibi.
Sayfa 81
Aşur bey bana harfleri, heceleri öğretti, ilk cümlemi onun sayesinde okudum: "Medet ey haç!" Haçtan medet ummakta zaman zaman zorlanırdık. Aşur beyin bu zorluğu oradan kaldırmak için kullandığı metod basitti: güzel bir sopa!
... iki zıt karakterli insanın nasıl olup da kırk bir sene birlikte yaşadıklarının sırrı, yüzyıllardır hüküm süren ve kadına "Kocana itaat et!" diye emreden aşağılık törede gizliydi.
Sayfa 34
Bugün, haylazlıklarım yüzünden annemin gözyaşı döktü­ğünü hatırlayıp vicdan azabı çekiyorum. Biri beni yaptığım bütün haylazlıklar için iyice benzetsin, böylece pişman ruhum rahatlasın, acı çeken vicdanım huzur bulsun istiyorum.
Sayfa 29
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.