İçinde yaşadığımız an; görmesini,duymasını ve yakalanmasını bilenler için inanılmaz armağanlar saklar. İçinde bulunduğunuz anın ve içinde barındırdığı tüm fırsatların değerini bilin. O an, fırsattır.
Bazen hayat üstümüze bir kova su dökerek uyandırıyor bizi. Bazen bir bardak su da yeterli oluyor. Ama hayattan ne istediğini bilen, bir amacı olan insanlar büyük bir coşkuyla kalkıyor yataktan. Siz nasıl kalkıyorsunuz? Yoksa bir kova su mu bekliyorsunuz?
Doğru insan olmak, doğru insanı bulmaktan daha kolaydır. Yunus Emre'nin dediği gibi:
"Cümleler doğrudur, sen doğru isen; doğruluk bulunmaz, sen eğri isen."
Yanlış anlaşılmaktan mı şikâyetçisiniz?
Peki, siz kendinizi doğru ifade ettiğinizden, başkalarını anlamaya odaklandığınızdan ne kadar eminsiniz? İletişim konusunda bildikleriniz mi, yoksa bilmedikleriniz mi fazla?
Büyüklerimiz, " İnsanlar konuşa konuşa anlaşır" demiş. Ancak günümüzde, değil konuşa konuşa anlaşmak, konuşacak birisini bile bulamıyoruz. Hem de onca kalabalığın ve iletişim araçlarının içinde.
Bir kişiye, sizde gördüğü iyi yönlerinizin neler olduğunu sorsanız, sabaha kadar düşünebilir ama olumsuz yönlerim nelerdir derseniz sabaha kadar konuşabilir. Eleştirmek nedense güzel yönleri bulmaktan daha kolay geliyor.