"Kimi zaman aşırı konuşkan, kimi zaman suskundum; bu, saatlere ve birlikte olduğum kişilere göre değişiyordu. Yabancılara sarılmak, onlarla uzun uzun konuşmak, sonra da yalnız kalmak ve hiçbir şey söylememek istiyordum."
"Yaşam bir sırdır, zaman da bir sırdır ve her birimiz farklı yasalara uymaktayız ve Yasa'yı da Mantık oluşturmaz. Mantığa aşırı sarılmış kimselerin yanında bu tür şeyleri söylerken çoğu zaman sıkıntı çekmişimdir, çünkü o an bana baktıklarında, gözlerinde yaşamı ve dünyayı anlamak için yalnızca aklına güvenen kişilerin anlayışsızlığını, hatta küçümsemesini gösteren o boşluk vardır. Bugün artık Mantık ve diğer şeyler arasındaki farkı algılamakta hiç mi hiç zorlanmıyorum. Başımdan geçen olayda rol oynayan yalnızca mantık yada akıl değil, daha güçlü başka olgulardı: yürek, irade, aşk ve önceden kestirilemeyen şeyler."
Yazarın yoğun bakımda yaşam ve ölüm arasında gidip gelişini anlatıyor. Romandan çok uzak, dili çok sade ve basit. Oturduğum kafede birden elime alıp okurum diye aldım. Çok sevdim diyemem kitabı, benden önce ya yada önceleri okuyan birinin kitap sonundaki "annem güneşlenmeyi çok severdi." notu çok güzel tesadüf oldu zira kitabı güneşlenirken okumaya başladım ve bitirdim :D
YolculukPhilippe Labro · Can Yayınları · 20007 okunma
"Benim için deniz bitmek tükenmez bir mucize,
Yüzen balıklar -kayalar- dalgaların kıpırtısı- gemiler ve taşıdıkları adamlar,
Daha tuhaf bir mucize var mıdır? "
"İnsan her şeyi kabullenir, kabul edinilmezi bile. Buna mecburuz. Seçme şansımız da yok. Dendiğine göre, sanırım bunu Dostoyevski söylemiş, insanı en iyi tanımlayan deyiş şuymuş: 'her şeye alışan yaratık'. Acıya alıştığıma göre, demek ki bende bir insanım?"
'She took her life'. Kendilerini korkutan terimleri kullanmamak için Amerikalılar müthiş formüller buluyorlar, 'she killed herself' -intihar etti- ya da 'she is dead' -öldü- demek yerine, o şiirsel ve derin kehaneti tercih ediyorlardı: 'yaşamına son verdi'.
"Hastanın, komada kişinin -hatta ölmek üzere olan kişinin, hatta ve hatta ölünün!- sizi duymadığını söyleyenleri dinlemeyin. Bir söz algılamayacak durumda olduğunu düşündüğünüz kişilerle konuşmalısınız, çünkü, özellikle sözler geçer. Yeter ki aşk sözü olsun."