Yüklük

Ahmet Büke

Low Rated Yüklük Reviews

You can find Low Rated Yüklük quotes, low rated Yüklük book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.

Score

7.3Out of 10
48 People · 7 Review
88 syf.
5/10 puan verdi
Ahmet Büke'nin öykülerinde kaçamadığınız bir alan olur. Genelde oraya sığınmaya çalışırsınız ancak yakalanırsınız. Fakat bu tadı yakalayamadım. Yüklük Büke'nin ilk öykü kitabı olduğunu zannettiğim bir kitaptı. Mevcut tarzından bir miktar uzaklaşmış. Gerçekçilikten de sıkılmış bir havadayken yazılmış bir kitap gibi geldi bana. Arasında 2 öyküyü beğendim. Diğerleri aklımdan silindi bile. Kitabın son kısmında yer alan yazarlara saygı kuşağı hoş fakat benim hiç ısınamadığım bir saygı duruşu. Daha farklı, daha yenilikçi ve yaratıcı yazarlık üzerine yapılan işleri daha çok seviyorum sanırım.
Yüklük
YüklükAhmet Büke · Can Yayınları · 2014219 okunma
88 syf.
6/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
Dikkat spoiler içerir. Karma hikayelerden oluşan bir derleme. Ufak mahalle insanlarının güzel şekilde anlatıldığı hikayeler mevcut. Abisinin arkadaşı kafasında metal olduğu için ayda bir hastaneye giden abi kardeş dolmuş muavinlerinin hikayesi, kafasında kurarak Kamil adlı arkadaşı ile Vüsat Bener, Dan Fante, Platonov, Sait Faik, Nina Modotti gibi isimlerle sohbet eden adamın hikayeleri, Tarım bakanlığında başıboş inekler yüzünden Hotamış'da yaşanan kargaşa ve yeni atanan memurun eski memur Osman ile olan muhabbetinin anlatıldığı hikaye, annesine denizaltı görevi var diye ay yolculuğuna çıkacak çocuğun, sevdiği kadının annesinin bütün yemeklerini yemesi ve onu sevmediğini söylemesi gibi hikayeler mevcut. Özellikle yazarları konuşturduğu kısımlar gayet güzel. Keyifle okunan bir kitap.
Yüklük
YüklükAhmet Büke · Can Yayınları · 2014219 okunma
Reklam
9/10 puan verdi
Öyle Öykü kaçamağı yapmak için okunacak biri degildir, Ahmet Büke... Kitabi adını veren "Yüklük" kelimesini nerden buldu diye düşünürken öyküleri konuşmaya başlıyor ve dolduruyor kitabın ismini,, hatta öyle bir an geliyor elinde olmadan "yüklük" taşıyor, hissediyorsunuz. Kısa öyküleri iki yazarla tanımıştım... Biri Ferid Edgü ve Ahmet Büke... Hep öykülerini yazmaya devam etsin Ahmet Hoca... Kitaba gelince, baslarda dogu kokan -ki manisa da dogmasina rağmen- hikayeler yaziyor gibime gelirdi yıllar önce. Ancak bu kitabi tamamen ters köşe barındıran köşe taşları mevcut... Kitabin baslarinda bilim-kurgu ve yanlis hatirlamiyorsam 3 tane de Distopya tarzi öyküler vardi. Cok da sevdim... Son öykülere yaklaştıkça ise bol bol selam veriyoruz yazarlara... Becket ile Oğuz Atay'i selam veriyoruz, Vus'at O. Bener ile yazarimiz tartışıyor yagmurlu bir izmir sahilinde ya da Sevgi Sosyal karsiliyor bir öyküsünde , tebessüm ederek hemde; yetmiyor Sait Faik Üstad konuşuyor balıkların en cok bulundugu sahilde, misafir oluyoruz. Sonra bir bakiyoruz kitap bitmis... Her tarafimiza öykü bulaşmış, silkelemeye çalışıyoruz çıkmıyor... "Eehh be Ahmet Buke, her tarafimiza/ruhumuza bulaştırdin öyküleri" diyip kapatiyoruz kitabi... Keyifle okudum, sizde keyifle okuyun ve öyküsüz bir günümüz dahi olmasın yaşamımızda...
Yüklük
YüklükAhmet Büke · Can Yayınları · 2014219 okunma
88 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 9 hours
Gerçi o kıvamlı sıvı süzüyor bir sürü şeyi ama yine de geliyorlar. Duyu denilen şey bitse de hatırlama kalıyor geriye. O en güçlüsü çünkü. Anıların kodları zamanın en derinlerine işleniyor. Mesela ekmeğin kokusu değil ama ekmek kokusuyla ilgili anılar geri geliyor. Pankart sesleri, açılıp kapanan demir kapılar, sehpaya çıkan arkadaşlar, Pazar kahvaltısındaki ayva reçeli, eski cezvede kaynayan yumurta, rüzgarda kuruyan nevresimler, ipte unutulmuş mandalların kararması... Hepsi aniden geri geliyor. Ama onları tutamıyorsun da. Eski sandık kokusu gibi işte
Yüklük
YüklükAhmet Büke · Can Yayınları · 2014219 okunma