Yükselmek İsteyen Adam "nihayet" bitti. "Nihayet" diyorum çünkü dört günümü aldı kitabı bitirmek...
Yazarın, "Küçük Adam Ne Oldu Sana" ve "Herkes Tek Başına Ölür" kitaplarını çok çok beğenerek okumuştum. Fakat bu iki kitaplardan sonra okuduklarım beni memnun etmedi. Okumuş olduğum, "Yükselmek İsteyen Adam"da o iki kitabın gölgesinde kaldı maalesef.
Kitapta, babası ölünce yaşadığı köyü terk edip Berlin'e giden Karl'in, para kazanmak için verdiği mücadelelerini okuyoruz.
Özlemini çektiği şey daha ilk günde kendine sunulsa da, elinin tersiyle itip kendi çabalarıyla bir yerlere gelmeyi düşünen Karl; bazen bir basamak yükselmiş, bazen de basamağa takılıp düşmüş, yine yoluna çıkan engelleri savuşmayı bilmiştir.
Ben detaylı yazılmış kitaplardan çabuk sıkılıyorum. Örneğin yazar taşıyıcılar arasındaki rekabeti çok detaylı anlatmış. Savaşta geçen bölümleri de yüzeysel geçmiş. Halbuki o bölümlere daha fazla yer verebilirmiş.
İlk sayfalar inanılmaz güzeldi. Mesela ilk yarış atı gibi hızlı başladı, sonrasında o yarış atı eşek oldu. Kâh ilerledi, kâh durup bekledi. Sonra tekrar yarış atı olarak finale başarılı bir şekilde ulaştı.
Not: Kitapta o kadar yazım hatası var ki, bir yerden sonra saymayı bıraktım artık. Yayınevleri artık para kazanma derdine o kadar düşmüş ki, "nasılsa okunuyor, kimse de şikayet etmiyor" diyerek sadece basıp geçiyorlar o kadar.
Hermann Hesse 'den 
Heinrich Böll'den okumuş olduğum kitapları görünce, bence birde Fallada okumalısın beğeneceğine eminim dediği için bi bakayım dedim, ilk defa adını duyduğum bir yazardı ve ilk karşıma