Antik dünyanın temel kurumlarından biri olan kent, Greko-Romen yaşam biçiminin tüm Akdeniz çevresinde, Avrupa ve Yakın Doğu'da yaygınlaşmasının aracı olmuştur. Kent yaşamı, Yunan ve Roma dünyası kentlerinin ortaya çıkışından yüzyıllar öncesine dayanmaktaysa da, bir kenti tanımlayan ölçütler Yunanlıların ve Romalıların gözünde farklıdır. Kent, barbarlık ve kaos ile karşıt, uygarlıkla eşanlamlıdır. Alcaeus, bir kenti oluşturan şeyin, çatısı iyi örülmüş evler, iyi yapılmış duvarlar, rıhtımlar ve limanlar değil, kendi olanaklarından yararlanmayı bilen insanlar olduğunu söyler. Arkeoloji ve epigrafi bulguları ile gezginler ve coğrafyacıların yaptığı betimlemelerden yola çıkan yazar, Yunan ve Roma dünyasında kentin siyasal, toplumsal ve dinsel yaşamdaki önemini ortaya koyarak, kent planlamasının gelişimini incelemektedir. Yunan ve Roma Dünyasında Kent, "Leicester-Nottingham Eskiçağ Toplumu Üzerine Çalışmalar" başlığıyla her biri diğerinden bağımsız üç cilt halinde yayımlanan kitapların ikinci cildidir. Diğer kitaplar, "Geç Antik Çağda Kent" ve "Antik Dünyada Kırsal ve Kent" de Homer Kitabevi yayınları arasındadır.
