Yunan ve Roma Mitolojisi sözleri ve alıntılarını, Yunan ve Roma Mitolojisi kitap alıntılarını, Yunan ve Roma Mitolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bunun ardından tanrılar ikinci bir insan ırkı ( Gümüş Çağ ) yaratmış. Ancak bu ırk atalarına kıyasla hem akıl hem de bedenen çok daha düşük mertebedeymiş. Vakitlerini boş ve kadınsı uğraşlarla harcıyor, tanrılara gereken saygı göstermiyorlarmış. Zeus bu duruma öfkelenerek tüm insanları yeryüzünden silmiş ve dişbudak kerestesinden üçüncü insan ırkını ( Bronz Çağ ) yaratmış. Bu ırkın inatçı ve şiddete eğilimli olduğu ortaya çıkmış. Devasa boyutlara ve güce sahiplermiş, savaşmak ve kavga etmek dışında hiçbir şeyden zevk almıyorlarmış. Silahları, evleri ve kullandıkları aletler bronzdanmış çünkü demir henüz bilinmiyormuş. Zeus bu uğursuz ırkı ortadan kaldırmak zorunda kalmamış. Zaten kana susamış kavgalarıyla kendi kendilerini yok etmişler.
"Antik insanlar tarafından Uyku ile Ölüm'ün ikiz kardeş olduğu düşünülmüştür. Hesiodos'a göre yalnızca gecenin çocuklarıydılar. Ölümlüleri yavaş yavaş esir almak üzere yeryüzünü ziyaret ettikleri için aşağı dünyada yaşıyorlardı."
"İşitince endişelendi Pluto, cehennem ilahı,
Ve haykırdı korkuyla tahtından doğrulup,
Aman Neptün yırtıp çıkmasın diye yer katmanını,
Ölümlüler ile ölümsüzlere içini döküp,
Göstermesin tanrıların bile tiksindiği kasvetli ikametgahını."
"İşitince endişelendi Pluto,cehennem ilahı,
Ve haykırdı korkuyla tahtından doğrulup,
Aman Neptün yırtıp çıkmasın diye yer katmanını,
Ölümlüler ile ölümsüzler içini döküp,
Göstermesin tanrıların bile tiksindiği kasvetli ikametgâhını."
Deukalion görünüşe göre Prometheus'un oğludur ve karısı Pyrrha, Epimetheus ile Pandora'nın kızıdır. Zeus yozlaşmış üçüncü insan ırkını ya da Bronz Çağı bir tufanla yok etmeye karar verince Prometheus oğlunu uyarmış. O da sular yükselmeye başladığında eşiyle birlikte kaçmak için kendi başına bir gemi inşa etmiş. Dokuz gün ve dokuz gece sularda bir oraya bir buraya sallanmışlar ve sonunda gemisi Boeotia'daki Parnassos Dağı'nın zirvesine oturmuş. Karaya çıkmış ve derhal koruyucu Zeus adına kurban adamış. Bu minnettarlık hoşuna giden Zeus, onun insan ırkını yeniden kurma duasını yerine getirmiş, Deukalion, Pyrrha'ya Hermes aracılığıyla arkalarına taş atmalarını emretmiş. Taşların düştüğü yerden yeni bir insan ırkı ortaya çıkmış.
Gaia ya da Toprak Ana, doğrudan Kaos'tan türediği için kozmogonide (evrenin oluşumuna dair söylencelerde) kadim yaratıcı güçlerden biri olarak karşımıza çıkar. Rhea, Hestia, Demeter ve Themis gibi daha önemli ve belirgin ilahların varlığından dolayı Yunanlıların inanç sisteminde hiçbir zaman yüksek bir saygınlık elde etmemiştir.
Gaia aynı zamanda insanlığın müşterek mezarıdır. Amansız bir şiddetle her şeyi karanlık rahmine doğru aşağı çeker. Böylece ölümün ve aşağı dünya cehennemin tanrıçası olur. Bu sebepten tüm önemli sözleşmelere ve yeminlere tanık olması için Manes ile kendisine dua edilirdi. Ayrıca evlilik tanrıçası olarak saygı duyulduğu Roma'da tapınağı, Spuris Cassius'un evinin arazisinde bulunuyordu.