Yürek Kuşu
Nil SahraYürek Kuşu Gönderileri
Yürek Kuşu kitaplarını, Yürek Kuşu sözleri ve alıntılarını, Yürek Kuşu yazarlarını, Yürek Kuşu yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İnsanlara güvenmek, aslında karanlık bir tünelde gördüğün bir ışık huzmesine doğru yol almak gibiydi. Ya o ışık hüzmesi tünelin sonuydu ve mavi gökyüzünün bir parçasıydı ya da son hız üzerinize doğru gelen bir trendi ve sizi parçalarınızı ayırırdı.
Sayfa 108Kitabı okudu
Ben koşmak isterdim.
Nefes nefese kalmak..
Rüzgar'ı göğsümde hissetmek...
Sayfa 105Kitabı okudu
Balık olmak zordu elbet. Tabii ya! Bu dünyada balıkların tırmanmaya zorlanıldığı gibi kuşlar yüzmeye, karıncalar da uçmaya zorlanırdı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Ablam kafasını şiddetle sallamış ve işin aslını anlatmıştı. O sadece bir kadın değilmiş. O bir anneymiş. Anne demek yuva demekmiş. Kışın sıcacık çorba, yazın buz gibi limonata demekmiş. Anneler beslenme çantasındaki reçelli ekmek, mavi önlüğün üzerindeki beyaz yakalarmış. Böyle anlatmıştı ablam. Doğruydu. Bizim sınıftaki Kürşat'ın annesi yoktu. Hiç önlüğünde yaka olmazdı o yüzden ve beslenmesini hep kantinden alırdı.
Sayfa 54Kitabı okudu
Komşuluk da bir başına kala kalmış sokak ortasında. Cılız sokak lambasının ışığında gördüm kaldırıma çökmüş komşuluğu. Tek nefeste indim, apartmanın soğuk ve loş merdivenlerini. Fakat ne çare! Koşsam da yetişemedim komşuluğa..
Sayfa 47Kitabı okudu
Ev sahibi şaşkın ve aslında çokça kederli anlatmış olan biteni mahalleliye.
"Evde bir lokma yiyecek yoktu. İyice baktım ocağa, ne bir damla yağ lekesi vardı ne de kullanıldığına dair ufacık bir belirti. Belki de o evde günlerce bir lokma yemek pişmedi."
Mahalleli yine de gelmemiş insafa başlamışlar konuşmaya. Kimisi "Ee, o zaman zor durumda olduklarını deselerdi." demiş. Kimisi eşyalarını satsalarmış hem borçlarını öderlerdi, demiş. Kimisi gitmeselermiş, adam çalışsaymış o vakit, demiş. Hiç kimse çıkıp da acaba şimdi nerededirler ve ne yapıyorlardır, dememiş. Kimse koyup elini vicdanına çalsaydık keşke kapılarını ve tanısaydık onları, bölüşseydik aşımızı ve bittabi acımızı, dememiş. Herkes bir hışım örtmüş kapısını.
Sayfa 47Kitabı okudu
Hayatı sevdiklerinle paylaşmanın, sosyal mecralar da paylaşmaktan bin kat güzel olduğundan neden hiç bahsetmediniz? Mahremiyeti de belki bu şekilde muhafaza ederdik
Sayfa 29Kitabı okudu
İnanan bir avuç insanın dünyayı iyilikle yeniden inşa edebileceğini önemli olanın alınan diplomalar, kulak çınlatan alkışlamalar değildi bir insanın kalbine gönlüne dokunmak olduğunu öğretebilirdiniz?
Sayfa 29Kitabı okudu
Üstün başın kirlenip deyip parka bırakmadınız ama gönlün gözün kirlenir demeden sanal alemlere bir başına terk ettiniz.
Sayfa 28Kitabı okudu
Sahi sen hiç fark etmedin mi? İnsanların ölesiye düşünmeyi bıraktıklarını, bir çarkın içinde birbirlerinin aynı, başıboş günler yaşadıklarını düşünmeyi keten çantalara katıp bir daha açmamak üzere ceviz sandıklara sakladıklarını. Hakikati aramayı bırakıp gündelik hırslarla oynadıklarını..
Sayfa 24Kitabı okudu