Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yürüyenler ve Sürünenler

Sadık Albayrak

En Eski Yürüyenler ve Sürünenler Sözleri ve Alıntıları

En Eski Yürüyenler ve Sürünenler sözleri ve alıntılarını, en eski Yürüyenler ve Sürünenler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"(...) Vay İttihat ve Terakki'ye açıktan açığa muhalefeti vakar ve haysiyete aykırı sayan tarafsızlar! Damarlarınızda bir damla kan ve kursağınızda bu memleketin bir lokma ekmeği, nimeti varsa, İttihat ve Terakki kepazeliklerinden milleti temize çıkarınız. (...) Tarihte hiçbir milletin bu derece açık bir şekilde bile bile, göre göre, seve seve yok olmaya nefsini teslim ettiği görülmüş değildir. Memleketinize bağlılığınız varsa onu parça parça edenlerin kahrını hâlâ nasıl çekiyorsunuz? Dininize sevginiz varsa, vaktiyle şeriata irtica diyen, Fatih Camii'ne kurşun sıkan, Haremeyn'e ve Peygamber evlâdına hakaret eden ve neticede hepsini elimizden çıkararak padişahımızın 'Hadim'ül-Haremeyn-i Şerifeyn' unvanına da halel getiren, camilerden 'Cihar-yâr-ı Güzîn'in levhalarını indirerek levhaların yerine 'Enver' unvanını lâyık gördükleri şakîlerin isimlerini asmak tavsiyesinde bulunan, İslâm dini ile asla münasebetleri olmadığı hâlde İslâm birliğinden dem vuran, hâsılı dinimizle, milletimizle, İslâmiyet ve insaniyetimizle alay eden bu insan gürûhunun yakasına niçin yapışmıyorsunuz?
Sayfa 27 - Mustafa Sabri Efendi
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"(...) Zavallı Türk milleti! Daha dün ezelî düşmanımızdır diyerek seni Almanlarla beraber harbe sokanlar, bugün de Bolşeviklik (Komünizm) adı altında Moskoflarla birleşmeye davet ederek, her gün hakir bir tarzda senin hayat ve huzurunla en adî bir oyuncak gibi oynayacaklar mı? Ve sen bu yankesicilere sonuna kadar aldanmak ve alet olmak mezelletine katlanacak mısın?"
Sayfa 28 - Mustafa Sabri Efendi
Reklam
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
'Bir milletin ahmaklarının memleketi sürükledikleri fekaletin vebalini, o suçu işlemeyenler de çeker.'
Sayfa 28 - Mustafa Sabri Efendi
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"Heykeltıraşlık gibi güzel sanatları İslâm şeriatının takdir etmemesi tarzındaki şuçlamaya karşı da sözüm şudur: Hayatta zaruri ihtiyaçları temin eden sanatlar bir tarafta dururken, insanlara ciddi ve maddi bakımdan bir faydası olmayan, çoğunlukla Müslümanlarca yapılması ve gösterilmesi yasak olan insan uzuvlarını da tasvir ve teşhir ettikleri müddetçe İslâm'ın inancına uymayan sanatları şeriatımız ihmâle mahkûm bırakır. Bediî zavkimizi tatmin için bunca eşi ve benzeri olmayan güzellikteki yaratıkları yeterli görmeyip de taştan insan ve hayvan şekli yapmayı İslâmiyet akılsızca bir meşguliyet sayar"
Sayfa 30 - Mustafa Sabri Efendi
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"Ben Müslümanların mesud bir dünya yüzüne çıkmasını samimi vicdanımla arzu ettiğim hâlde, dinimizin üzerine basarak erişebileceğimiz yüksek dünyamıza da lanet ederim. Biz o yüksek dünyaya çıktığımız zaman İslâmiyet de tutup yapışan elimizle başımızın üzerinde bulunmalıdır."
Sayfa 31 - Mustafa Sabri Efendi
DİNİ İHLÂSI VE SİYASİ DEHASI İLE VATANINDAN AYRILAN ÂLİM
"Hükümetle hilafeti ayırmak, hükümeti İslâm hükümeti olmaktan tecrid eder. Bunun manası da, Türk hükümetinin dininden çıkması demektir. İttihatçılar ve halefleri, Türkler arasında dinsizliği yaymaya çalıştılar. Bu yol, gayelerine ulaşmak için en kestirme yok idi."
Sayfa 32 - Mustafa Sabri Efendi
Reklam
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"Ehl-i sünnet yolundan gidenlerin dışında kalanlar delâlette bulunacakları gibi, Müslümanlardan başkasına benzeyenler İslâm'ın çizdiği sahanın dışına taşmış, böylece küfrün yolunu seçmiş olurlar. Müslümanlar, Müslüman olmayanlara benzemeye ve onları taklit etmeye mezun değillerdir. Müslüman bu bakımdan kâfirin hiçbir şeyini taklit edemez, ona benzemeye çalışamaz. Şekil ve görüntüde kâfire benzeyenin imanı zaaf içindedir. Böyle bir durumda iman ile küfür bir yerde toplanamaz. Nasıl ki bir milletin sembolü onu temsil eden bayrak ise, Müslüman'ı da bütün dünyaya tanıtan ve gösteren, onun hayat nizamı, kendisine has yaşayışıdır. Gerektiğinde Müslüman, inancının tezahürü olan esasları koruma ve yaşatmakta ölümü bile göze alır."
Sayfa 36 - İskilibli Âtıf Hoca
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"Gerek Rumeli halkı, gerek diğer vilayetlerin ahalisi ve gerekse doğu ve batı olarak bütün Müslüman halk, bedenî veya malî olarak düşman ile muharebede tembellik göstererek İslâm hükümetinin mağlubiyet veya büsbütün yıkılmasına sebebiyet verirlerse hepsi adam öldürmek, domuz eti yemek, içki içmek, zina yapmak gibi pek büyük bir günahı işlemiş ve hepsi Allah'ın şeriatına isyan etmiş olurlar."
Sayfa 37 - İskilibli Âtıf Hoca
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"Müslümanlar üzerine halife seçimi vaciptir. Bu da aklî ve şer'î bakımdan sabittir. Bu konuda şer'î delil, sahabe ve tabiîn hazeratının icma ve ittifakıdır. Şöyle ki; Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimizin irtihali vuku bulduğu gün, Peygamber Efendimiz defnolunmazdan evvel hemen sahabe-i kiram Sakife-i Beni Saide denilen yerde toplanıp halife seçimi hususunda meşveret ettikten ve hilafet makamına herkesten en haklı ve lâyık olduğuna ümmetin reyleri ittifak ettikten sonra, hepsi Hz. Sıddık'a (r.a.) biat ettiler. Bundan sonra sahabiler zamanında ve tabiîn devrinde de durum bu şekilde devam etmiştir. Binaenaleyh halife tayininin vacip olduğu şer'i delillerden ümmetin icmaı ile sabittir."
Sayfa 38 - İskilibli Âtıf Hoca
İDAM SEHPASINDAN PEYGAMBER'İN AĞUŞUNA
"İslâm ümmetinin güç ve kuvveti halife sayesinde ortaya çıkar. Halifesi toplum, başsız vücuda benzer."
Sayfa 38 - İskilibli Âtıf Hoca
155 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.