Yusuf'un Güzelliği veya Güzelliğin Yusuf'u
İsmail BendideryaYusuf'un Güzelliği veya Güzelliğin Yusuf'u Sözleri ve Alıntıları
Yusuf'un Güzelliği veya Güzelliğin Yusuf'u sözleri ve alıntılarını, Yusuf'un Güzelliği veya Güzelliğin Yusuf'u kitap alıntılarını, Yusuf'un Güzelliği veya Güzelliğin Yusuf'u en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“İktidarda Yusuf’u görmek isteyenler, önce Yusuf gibi güzelleşebilmelidirler.”
“Şüphe yok ki bir topluluk, ahlakını değiştirmedikçe Allah o topluluğu değiştirmez”(Ra’d/14)
Sayfa 114
Ama unutmamak gerekir ki güzellik iyi bir şey olsa da başa beladır ve her zaman mutluluk getirmemektedir.
Güzelliğinden hiçbir fayda görmeyen, hatta güzelliği başına bela olan niceleri vardır…
Sayfa 22
Ahlakî yozlaşmaların ayyuka çıktığı, politizasyonun "öze dönüş”ün önüne geçirildiği ve toplumların olumlu manevi ve milli değerlerinin küçültüldüğü, maddi zevklerle şehvetin neredeyse ilahlaşmaya başladığı çağımızda; kaybedilen "insanca yaşam"ın tadını bulmak ve şehvet volkanında günden güne eriyip gitmekte olan vefa, sadakat ve samimiyet baharının ümidini günlük hayatımızda yeniden yeşertebilmek için Hz. Yusuf'un (a.s) kıssasını dikkatle incelemek ve baştanbaşa yapıcılıklarla dolu olan bu çarpıcı vakayı tefekkür ve tedebbürle özümseyip sindirmek gerektiği inancındayım.
Sayfa 12Kitabı okudu
Her kişi Yusuf olmaz, "er" kişi Yusuf olur ancak:
"Er kişi nerde dostlar? Nerde, hani Alperen?
Öfke, şehvet anında kendine galip gelen?
Altını toprak eden er kişi nerde? Hani?
Toprağı altın etmek hüner değildir yani!
Züleyha'ya "Git!" diyen bir erkek göster bana
Ayağının tozunu sürme edeyim sana!
Haset, insanoğlunun tabiatına çok kolay yerleşebilen bir virüstür.
Ruhunu ve kişiliğini sevgi, özgüven ve Allah’a kullukla bağdaştırıp kâinatın değiştirilmez gidişatıyla bağışıklık kazanamamış olanlar bu virüse yenilirler.
Sayfa 122
Hz Yusuf’un (a.s) hayatından güzel bir çıkarım.
Evet, bir halter yarışında erkekler kadınlardan daha fazla ağırlık kaldırabilirler, ama halter yarışı değildir insanın gücünü, kudretini ölçen şey…
Bunlar erkek mücadelesinde sömürüye karşı bir mücadele türü vardır; biri diğerini sömürmek istediğinde, ona karşı direnç gösterebilmektir bu gücün ölçüsü…
Bu tür bir savaşta kadının çok güçlü iki silahı vardır. Her ikisini de kullanması halinde erkeği genellikle mağlup etmekte, sırtını yere vurmaktadır. Bu silahların her ikisi de erkeğin kalbini ve gönlünü hedef alır, vücudunu değil.
Kadının erkeği dize getirmek için kullandığı birincisi gözyaşıdır; ağlayarak erkeğin şefkat ve sevgi duygusunu tahrik eder, kalbinde burukluk yaratır ve onun iradesini ele geçirme şansını kazanır.
İkinci silahıysa naz, cilve ve işvesidir.
Bu iki yolla kadın, erkeğin kalbini fethedip onun iradesine egemen olabilir ve onu mağlup eder.
Hz. Yusuf (a.s) işte bu çetin savaşın nadide kahramanıdır.
Sayfa 54
Hz. Yusuf’un asıl iktidarı, Mısır’a Aziz olduğu gün değil, Züleyha’ya hayır diyebildiği gündür.
Sayfa 13
Erkeklik, Yusufluktur, mertliktir, insanlıktır!
Erkek isen Yusuf ol, hep dik ol, mertçe yaşa!
Züleyha'ya eğilme zindan da gelse başa!
“Allah’a itaat, varlığı kemale götürür.“
İbadet kölelik değil, kulluktur.
Köle alınıp satılır, ama kul ve kulluk alınır satılır şeyler değildir.
Kölelikte mecburiyet vardır, köle hür değildir, kendi iradesiyle davranamaz. Kullukta ise hürlük ve serbesti vardır; kul kendi iradesine göre dilediği şekilde davranır.
Kölenin gücü, sözü ve ameli kendisine, ama bunların yararı efendisine ait iken; kulun gücü, sözü ve her şeyi yüce Allah’a, bunların yararı ise kulun kendisine aittir.
Kulluk, ancak yüce Allah’adır ve sadece kullara hastır, O’nun yarattığı her şey O’nundur ve O’nundur ve O’nun emrindedir.
İbadet, yaratılanın, Yaradan’a karşı sergilediği itaat ve tevazunun küçük bir göstergesidir.
İnsan ancak kendisinden daha üstün ve daha değerli bir varlık karşısında tevazu ve itaat gösterir, ancak kendisinden daha büyüğün karşısında küçülür.
İnsan içim Allah’tan başka hiçbir varlık böyle bir konumda değildir.
İnsan, kemale edebilmek için O’nun emirlerine itaat eder. Allah’a itaat, varlığı kemale götürür.
Sayfa 166
Kendi mahşerini kendi içinde kurabilen insanlar ne de güzeldirler...
Sayfa 150
Aidiyetimiz sadece Allah’a olmalı
Evet, gönül evinde yığınlarca”ben”i, yığınlarca “put”u, “sevgi”si ve ilahı olanın dinle olan irtibatı, “oyalanmak”tan öteye geçmez aslında...
Öyleleri “Allah” dese de, dünyayı kastedip O’nunla dünyayı istediği için, Allah’tan bir iz bulamazsınız kişiliğinin labirentlerinde...
Kendini tanıtmak istiyorsan babanla, dedenle, soyun-sopunla tanıtma; kendini kendi gayretin ve çabanla, kendi ahlakın ve kendi huyunla tanıt. Sen "kendi"ni tanıtabilirsen, gerisi kendiliğinden gelir zaten.
Kendisine şuradan buradan, falan şahıs veya filan hadiseden pay çıkarmaya çalışanlar, bizzat kendilerinde hiçbir olumlu haslet taşımayan karakter fakirleridir. Güçlü karakterler Allah'tan başka dayanağa sırtlarını vermezler.
Sayfa 49Kitabı okudu
Çünkü âşinalık ancak gönül işidir. Gönüller bir olmadıkça, bedenlerin yakınlığı veya uzaklığı âşinalık getirmez...
Nice yakın bedenler, birbirlerine ne kadar uzak ve yabancı olduklarını sık sık fark ederler...
Ve zerrece akıl edecek olsalar bundan ürkerler... Çoğumuzun hayatı ya bu ürküntüyle, ya da var olduğunu bildiği halde hep onu ertelemeye çalışıp oyalanmakla geçer.
Kimi malla, kimi zevkle, kimi dünyayla, kimi ilimle, kimi dinle oyalanır durur aslında.
Sayfa 149Kitabı okudu
Allah’a teslimiyet...
“Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif anı seyreyler
Görelim Mevla neyler...
Neylerse güzel eyler!...”
Sayfa 84
Hz. Yusuf’un (a.s) Duası...
Allah’ım! Sen her şeye şahitsin! Bunların şerrinden sana sığındım, kurtar beni! Zindan, onların istediği çirkinlikten daha güzelleri bana! Bu uğursuz hayattansa hapse düşme yeğlerim! Sen beni korumayacak olursan bunlara uyar, ben de cahillerden olurum şüphesiz!