Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1

İbni Kayyim El Cevziyye

Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1 Gönderileri

Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1 kitaplarını, Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1 sözleri ve alıntılarını, Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1 yazarlarını, Zadu'l-Mead Fi Hayri'l-İbad Cilt 1 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Orucun Hikmeti
Oruçtan beklenen gaye, nefsi şehevi arzulardan alıkoymak, Akın olduğu şeylerden koparmak ve şehevi gücünü düzene sokmak suretiyle onun, içinde mutluluk ve rahatının zirvesi bulunan şeyi arama ve ebedi hayatı söz konusu olan, kendisini arındıracak şeyleri kabul etme istidadı elde etmesini sağlamaktır.
Sayfa 461Kitabı okudu
Kanun Koyucu Değil Tebliğci Olabilirler...
O'nun hükmü yanında hiç kimsenin hükmü, O'nun sözü yanında hiç kimsenin sözü geçerli değildir. Nitekim O'nun kanun koyuculuğu yanında da hiç kimsenin kanun koyucu olması düşünülemez .O'nun dışındaki herkesin O'nun emir ve yasaklarına uyması, emrettiği şeyleri yapıp yasakladığı şeylerden kaçınması vacibtir. Diğer kimseler yâlnızca tebliğci ve haberci olabilirler; yeniden hüküm icad edici ve kanun koyucu olamazlar. Şu halde bir kimse kendi anlayış ve yorumlayışı çerçevesinde görüşler ileri sürer, kaideler ortaya koyarsa ümmetin bunlara uyması ve davalarını bunlar çerçevesinde halletmeye çalışması vacib olmaz, ne zaman ki bunlar Peygamber'in getirdikleriyle karşılaştırılır, aralarında mutabakat ve uyum bulunur ve Peygamberin getirdiği esaslar bu görüşlerin doğruluğuna tanıklık ederlerse o zaman kabul görürler; aralarında çelişki bulunursa bu görüşlerin reddedilmeleri ve bir kenara bırakılmaları vacib olur. Bunlar hakkında bu iki durumdan biri belirginleşmezse, çekimser kalınır. En iyisi ise bunlarla hüküm ve fetva verip vermemenin caiz olmasıdır. Vacip olması ve kesinleşmesi mümkün değil, olamaz. Şüphesiz Allah Teâlâ, yaratma ve yaratıklar arasından beğenip seçme (= ihtiyar) konularında tektir. O şöyle buyurmaktadır: "Rabbin dilediğini yaratır ve seçer."(²³)
Sayfa 17 - İklim Yayınları
Reklam
"Allah ve Peygamberi bir şeye hükmettiği zaman, inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz."[²²] Görüldüğü gibi Allah Teâlâ, kendisinin ve Peygamberinin verdiği hükümden sonra artık seçeneğin kalmadığını kesin oiarak belirtmektedir. Artık Hz.Peygamber'in (s.a) hükmünden sonra herhangi bir inanmış kimsenin bir tercihte bulunması sözkonusu değildir.
Sayfa 17 - İklim Yayınları
İbn Kayyim dedi ki: Peygamber (sav) en-nevazil kunutunu bazı kimselere yardım, bazılarına ise ceza istemek için yapardı. Kunut yaptığı esarette olanlar hür olduktan sonra ve ceza istediği de tevbe edip İslama girdikten sonra kunutu terkederdi. Onun kunutu bir nedenden kaynaklıydı, ne zaman bu neden aradan kalksa kunutu da durdururdu.
Sayfa 272
"‏أما الصوم، فهو لِجام المتقين، وجُنَّة المحاربين، ورياضة الأبرار والمقربين، وهو لرب العالمين من بين سائر الأعمال." "Oruç; takvâ sâhiblerinin dizgini, mücâhidlerin kalkanı, sâlihlerin ve Allah’a yakın kulların beden terbiyesidir. O, diğer bütün ameller içinde âlemlerin Rabb’i için olan tek ameldir."
Îbn Kesir, İbn-i Kayyim'in Öğrencisidir...
Hafız Îmadüddin İsmail B.Ömer B.Kesir El-Basrî Ed-Dımeşkî: Şam'da yetişti ve Şam'ın ileri gelen âlimlerinden ders aldı. Özellikle hadis ilmine yöneldi ve hadis metinleri ile râvileri hakkında pek çok şey okudu. Pek çok eseri olan bu âlimin, İBN KESÎR TEFSİRİ diye şöhret yapan tefsiri ve bir tarih kitabı olan EL-BİDAYE VE'N-NİHAYE'si oldukça meşhur iki eseridir.
Sayfa 7 - İklim Yayınları
Reklam
İbn-i Kayyim'in Öğrencileri...
İbn-i Kayyim'in Öğrencileri : Bazı öğrencilerini sayacak olursak: 1- Hafız Zeynüddîn Ebu'l-Ferec Abdurrahman B.Ahmed B.Receb El-Bağdadî Ed-Dımeşkî El-Hanbelî: Âlim, zahid, örnek, sika bir şahıstır. Hadis, fıkıh ve tarih konularında pek çok faydalı eser vermiştir. Hocası İbn Kayyim ölünceye kadar derslerine devam etmiştir. Îbn Receb
Sayfa 7 - İklim Yayınları
Alimlerin Dilinden İbn-i Kayyim...
İmam Şevkânî, Îbn Kayyim'in şu özelliklerine dikkat çeker: "Sahih delillere bağlı, onlarla amel etmekten hoşlanır, şahsi görüşe dayanmaz, hakkı aşikâre söyler ve bu konuda hiç kimseden çekinmezdi."[4]
Sayfa 7 - İklim Yayınları
Alimlerin Dilinden İbni Kayyim...
Feîhu'I-Bârî adlı eserinde, ismini gerek zikrederek, gerek atlayarak İbn Kayyim'in Zâdu'l-Meâd vs. eserlerinden çokça alıntılar yapan Hafız Îbn Hacer, onu şu kelimelerle anlatıyor: "Cesur kalpli, geniş bilgi sahibi, hilaf ilmini ve selefin görüşlerini bilen bir zattı."
Sayfa 7 - İklim Yayınları
Alimlerin Dilinden İbn-i Kayyim...
Kadı Burhaneddin Ez-Zer'î diyor ki: "Gökkubbe altında ondan daha geniş bilgi sahibi kimse yoktur. Sadriye Medresesinde ders verdi, Cevziye'de imamlık yaptı. Kendi el yazısıyla, anlatılamayacak derecede çok şey yazdı. Gerçekten muhtelif ilimlerde pek çok eserler verdi. İlmi yazmayı, okumayı, kitap haline getirmeyi ve ilim kitapları edinmeyi çok severdi. Başkalarının elde edemeyeceği kadar çok kitap elde etmişti."
Sayfa 7 - İklim Yayınları
Reklam
İbn-i Kayyim Cevziyye...
İbn Nasır Ed-Dımeşkî anlatıyor: "İlmin pek çok branşında bilhassa tefsirde ve usulün mantûk ve mefhumunda bilgi sahibiydi. Ebu Bekr Muhammed B.El-Muhib diyor ki: Üstadımız El-Mizzî'nin huzurunda, İbn Kayyim, İbn Huzeyme derecesinde midir? diye sordum. O bu zamanda, kendi zamanında İbn Huzeyme neyse odur, cevabını verdi."
Sayfa 6 - İklim Yayınları
İbn Kayyim Cevziyye...
Öğrencisi ve arkadaşı İbn Kesir de şöyle anlatıyor: "Hadis dinledi ve ilimle meşgul oldu. Pek çok İlimde bilhassa tefsir, hadis, usul-i fıkıh ve akaid ilimlerinde uzmanlaştı. Şeyh Takiyyüddin İbn Teymiye 712 h.senesinde Mısır'dan dönünce onun derslerine üstadın ölümüne kadar devam etti. Daha önce öğrendikleri yanında İbn Teymiye'den çok ilim öğrendi. Gece-gündüz çokça araştırması ve çok ibadetle meşgul olması yanında pek çok branşta sahasında tek adam oldu. Güzel Kur'an okurdu. Güzel ahlâklıydı. Başkalarını çok severdi. Hiç kimseye haset etmez, eziyet vermezdi. Hiç kimsenin kusurunu araştırmaz ve hiç kimseye kin duymazdı. Onunla en çok düşüp kalkan ve onun en çok sevdiği insan bendim. Zamanımızda bu dünyada ondan daha çok ibadet eden birini tanımıyorum. Kendine has bir namaz kılışı vardı; namazı oldukça uzatırdı. Namazda secde ve rükûu uzatır ve (bu yüzden) bazı zamanlar çok arkadaşı onu kınar; ama o, bundan vazgeçmezdi. Allah rahmet eylesin. Cenazesinde tıklım tıklım dolu bir kalabalık vardı. Kadılar, ileri gelenler, sarihler ve halk cenazeye katılmış naşını taşımak için insanlar izdiham oluşturmuşlardı. Vefat ettiğinde 60 yaşındaydı. Allah rahmet eylesin."
Sayfa 7 - İklim Yayınları
103 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.