Zavallı Necdet
Safvet NezihiZavallı Necdet Sözleri ve Alıntıları
Zavallı Necdet sözleri ve alıntılarını, Zavallı Necdet kitap alıntılarını, Zavallı Necdet en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"...artık sahte tavırlardan, maske altında yaşamaktan bıktım."
" - Görüyorum, biraz bozulmuşsun! Neyin var?
- Sinir rahatsızlığına tutuldum. Doktorlar ruhumun acısını duyamıyorlar. O ince noktalardaki yaraları tedavi edemiyorlar..."
Ezr Yayınları
- Görüyorum, biraz bozulmuşsun! Neyin var?
- Sinir rahatsızlığına tutuldum. Doktorlar ruhumun acısını duyamıyorlar. O ince noktalardaki yaraları tedavi edemiyorlar...
Başucuna dikilmiş bir tahta parçası... Hayatın gerçeği bundan mı ibaretti? O güzel bedenin dünyaya gelip gittiğine şimdi şu tahta parçası mı tanıklık edecekti?
Baş ucuna dikilmiş bir tahta parçası... Hayatın gerçeği bu muydu? O saygıdeğer varlığın dünyaya gelip gittiğini, şimdi şu tahta parçası mı gösterecekti?
Sayfa 93 - Bordo ~ SiyahKitabı okudu
"Kader, çektiğim ızdırapların devamını istiyordu."
"...ne kadar ızdırap çekmekte olduğumu bilseniz, bana merhamet edersiniz."
Bu defa dil söylemiyor, kalp söylüyordu.
En hafif bir rüzgara bile dayanamayarak yere düşen, çürüyüp mahvolmaya mahkum olan şu yaprağın düşüşü de ,bana hayatın gerçek tarafını gösteriyordu .
Sayfa 229Kitabı okudu
~Sérenâdé~
" Sevda felaketi insana başka bir hal, bir gariplik, nasıl anlatayım, herkeste olmayan bir hâl veriyor. Kimsenin görmediği en küçük en nazik şeyleri gösteriyor. Kalbi çok ince hislere alıştırıyor...
Ben bu masumane hayattan hoşnuttum. Her sabah gönül aldatan o nağmeleri ruhuma bir gıda yapmıştım.! "
ah, şu vicdan azabı yok mu? İnsana en müthiş acılardan, en korkunç işkencelerden daha çok acı veriyor; daha çok rahatsız ediyor.
Sayfa 100Kitabı okudu
Ben üzüntülerimi gizlemeye çalışıyordum da onun için gülüyordum.
Sayfa 92 - MorpaKitabı okudu
Ah, o samimi çılgınlıktaki gerçek mutluluğu hissetseniz, anlasanız?
Sayfa 30Kitabı okudu
MELİHA & NECDET
" Ben uğradığım felaketten sonra artık aşkımı gömmek, sonsuza kadar ölüme mahkûm etmek istiyordum. Buna muvaffak olursam şifa bulacağımı ümit ediyordum. Fakat işte ona da muvaffak olamamıştım. Kader çektiğim ıstırapların devamını istiyordu.
Benim için o azaptan, o ızdıraptan uzak yaşamak mümkün değil, bunu artık iyi anladım. Ondan uzak bulunmak, yaşamak değil, yavaş yavaş ölmekti.! "