Yabancı Düşmanlığına Felsefi Bir Yaklaşım

Zenofobi

Feyza Şule Güngör

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
İşte burada, varlığın ve hiçliğin şarapnelleri arasında yaşıyoruz sonsuzluğun varoşlarında.
Suç işleyen göçmenler, suç işlemeyenlerden daha fazla görünür kılınmakta ve kendi halinde yaşayanlar hikayenin bir parçası olamamaktadır. Suçlu, acımasız ve felaket getirenlerin zenofobiyi desteklemek için ön plana çıkarılması, önyargılı bir belleğin oluşmasına neden olmaktadır. İnsanları, klişe ve önyargılara dayanarak kalıplaştırmak onları kafese koymakla eşdeğerdir.
Reklam
Eneke kuşuna neden hep uçtuğunu sorduklarında şöyle demiş: 'insanlar ıskalamadan vurmayı öğrenince ben de hiçbir dala konmadan uçmayı öğrendim.'
'Bir meşe ağacını gördüyseniz bütün meşe ağaçlarını gördünüz demektir.' gibi bir çıkarımın, insan faktörü söz konusu olduğunda doğrulanabilmesi ve mantıklı kabul edilebilmesi imkansızdır.
Kişinin ait olduğu toprağın belleği ile yeni geldiği yerdeki mücadeleyi, vaatleri, arzuları birbirinden ayıran eşik, kişiye belirsizliğe dayalı bir varoluş tarzı dayatır. Yabancı, bu eşiğin hangi tarafına daha yakın olursa diğerinden uzaklaşmak, diğerine yabancılaşmak riskini taşımaktadır. Yabancı haline gelmiş biri için unutma da hatırlama da kendi olmayı sarsacak tehlikeleri barındırır. Unutursa kimliğini ve kökenini kaybedecek, hatırlarsa da varlığını devam ettirmede, zaten yabancı görüldüğü yerde, entegre olamadığı gerekçesiyle yeni duvarlar yükseltilecektir.
Bu genellemelerin gerçekle uyumsuz olmasının bir diğer nedeni, insanın sansasyonel, canlı, acı verici şeyleri öne çıkarmaya meyilli oluşudur. Suç işleyen göçmenler, suç işlemeyenlerden daha fazla görünür kılınmakta ve kendi halinde yaşayanlar, hikayenin parçası olamamaktadır.
Reklam
Yabancı düşmanlığına temel sağlayan iki ana hatalı çıkarım türü vardır. Birincisi kişilerin ait oldukları sosyal grup hakkındaki genel bilgilerden hareketle, kişinin de o özelliklere ait olduğuna inanılması; diğeri ise bireysel davranış özelliklerinin tümevarım yapılarak tüm gruba mal edilmesidir. Bu ayrı gibi görünen iki yaklaşım da esasen aynı noktayı işaret etmektedir; kategorileştirme, ön yargı ve klişelere dayanma.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.