Zeytindağı

Falih Rıfkı Atay

Quotes

See All
1923 de Kadın Ve Kızlarımıza, Namuslarımıza Verdiğimiz Değer
Bizim halimize bakınız. Şimdi Mustafa Paşa’da köylüler bana ihtiyar bir adam getirdiler. Kız arayan Bulgarlara köylü kızları haber verip teslim etmiş. Siz olsanız bu adama ne yaparsınız ? O vakitleri pek de yukarı kıvrık olmayan bıyıkları altından gülümseyerek: - Beni günaha soktu. Dayanamadım, öldürmeye mecbur oldum, dedi.
Sayfa 32 - Varlık Yayınları - Falih Rıfkı Atay - Zeytin DağıKitabı okudu
"1913'de bir Mustafa Kemal, yüzyıl sonrası için bile hayaldi, fantazi romanlarında bile yeri yoktu."
Sayfa 33 - Pozitif YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Aşağıya doğru öteki misafirlerin arasında bir kurmay göze çarpıyordu. Sarışın, sert ve bakınırken gözlerine takılmamak imkânsız! Hacı Adil, arasıra ona dönüyor. Belli ki, rütbesi ile nisbetsiz bir önemi var. Biz Meşrutiyet'in komitacılık âleminde bu önemlere alışmıştık. Salondan çıktıktan sonra, Hacı Adil'e bu zatın kim olduğunu sordum. -Mustafa Kemal Bey, dedi. Sonra biraz şaşıca gözlerini manalaştırarak, ilave etti: -Yamandır!
"Dini bütün Müslümanım, demiştim. Öyleyim. Fakat Hristiyanlarda bir tek şeyi kıskandım:Kadına verilen itibar ve kıymeti!"
İstasyonda bir kadın durmuş gelene geçene : - Benim Ahmet’i gördünüz mü? diyor. Hangi Ahmet’i ? Yüz bin Ahmet’in hangisini? Yırtık basmanın altından kolunu çıkararak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor. - Bu tarafa gitmişti, diyor. O tarafa? Aden’e mi, Medine’ye mi? Kanal’a mı? Sarıkamış’a mı? Bağdat’a mı? Ahmet’ini buz mu, kum mu, iskorpit yarası mı, tifüs biti mi yedi? Eğer hepsinden kurtulmuşsa, Ahmet’ini görsen ona da soracaksın: - Ahmet’imi gördün mü? Hayır... Hiçbirimiz Ahmet’ini görmedik, fakat Ahmet’in her şeyi gördü. En alasından cehennemi gördü.
Sayfa 116Kitabı okudu
"Dini bütün bir Müslümanım, demiştim. Öyleyim. Fakat Hristiyanlarda bir tek şeyi kıskandım: Kadına verilen itibar ve kıymeti!"
Sayfa 45 - Pozitif YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kamame Kilisesi'nin Hıristiyan milletler arasında bölünmüş olduğunu bilirsiniz. İçerisinin her parçası ve kilisenin her hizmeti bir başka cemaatindir. Bu cemaatler yalnız anahtarı pay edememişlerdir. Anahtar bir hocada durur. Bütün bu kıtalarda biz işte bu hocanın görevini yapıyoruz. Ticaret, kültür, çiftlik, endüstri, binalar, her şey Arapların veya başka devletlerin.. Yalnız jandarma bizim idi; jandarma bile değil, jandarmanın esvabı.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.