Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.36.38
Zorba
Nikos KazancakisZorba Reviews
You can find Zorba reviews, Zorba book reviews, Zorba ratings on 1000Kitap.Score
7.9Out of 10
424 syf.
10/10 puan verdi
İncelemeye altını iki kere çizdiğim şu üç alıntıyla başlamak istiyorum.
“Yani akıllandım, artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır, şu kötü. İster Bulgar olsun, ister Rum, isterse Türk! Hepsi bir benim için. Şimdi, iyi mi, kötü mü, yalnız ona bakıyorum. “
“Ayıp! İnsan ne zaman insan olacak be? Pantolonlar, kolalı yakalar,
Akıllandım Zorba sağ olasın. Ben de kitaplarla senin kirazlarla yaptığını yapacağım. O kadar çok kağıt diyeceğim ki, bulantı gelecek kusacak ve kurtulacağım...
Senin bağlı bulunduğun ip öbür insanlarınkinden biraz daha uzun. Hepsi bu kadar...
Senin patron! Uzun bir ipin var. gidip geliyor kendini özgür sanıyorsun...
Hey Aleks..
Hayatımda yaptım yaptım yaptım..yinede az yaptım..
Benim gibi adamların bin yıl yaşaması lazım
Bu kitaba inceleme yapacak tek kelime bulamadım.. bulamıyorum... İçinizdeki şeytani mi bulursunuz.. ruh eşinizi bulup ona mi yapışırsınız..
Deliliğinize anlam katacak, sadece ruhunuzun doymasını ve duymasını isteyeceğiniz birisi.. bu içindeki seytan .. ya da bı kaç şeytan.. ya da bı kac maske..
Ne seytansiz ne de maskesiz geçmeyen dünyamızı sorgulatan kitap..
Hey Aleks....
Teşekkürler...
Verdiklerine.. vereceklerine...
Bir kitap okumadım sadece...
Bir de insan tanıdım...
424 syf.
9/10 puan verdi
Nicos Kazancakis’ in en popüler romanı. Bir yönü ile yazarın ruhunu temsil eden Zorba karakteri ve romanı ağzından yazdırdığı bir nevi aklını giydirdiği karakter olan Basil’ in kader birliğini konu alan eserin sonradan filmi çekilmiş ve Antony Queen’ e Zorba rolü pek yakışmıştır. Bir tarafta eğitimsiz ama hayatı yorumlama ve ona anlam katma yönünde bilgece söylemlere sahip bir çılgın, diğer tarafta son derece eğitimli ancak aldığı eğitimin yaşama dair sorunları çözmede aciz kalışını sürekli ruhunda hisseden bir entelektüelin keyifli bir yolculuğuna tanıklık edeceksiniz.
Herkese iyi akşamlar,merhaba! Hiç beğenmediğim ve tat alamadığım bir kitap bitirdim. Yazarın okuduğum ilk ve son kitabı oldu. Dünya umurunda olmayan ve dilediği gibi yaşamış biri olan Zorba’nın hikayesi kaleme alınmış. Sürükleyicilik yok gibi bir şey, eseri ünlü yapan Zorba’nın pür özgürlükçü felsefesi diye düşünüyorum ama bana hitap etmedi açıkcası.
Bir kadın olarak ayrıca okurken çok rahatsız oldum,cinsiyetçi bir eser çünkü. Kadınlığı aşağılayan ve sefahat düşkünü ihtiyar bir adamın ağzından dökülmüş aforizmalar silsilesi.
Kitaba dahil olmayı çok istedim ama olamadım ve düz yazı okur gibi okudum. Felsefenin bu şekilde sunulması beni kendine çekemedi nedense.
Tamamen abartılmış ama yine de kült bir eser olduğunu inkar edemem,beğenenler de olabilir tabi ki.
Hoşçakalın,sevgiyle ve kitaplarla kalın.
Aleksi Zorba, hayatta kendine göre bir felsefe oluşturmuş, çok değişik bir karakterde insan. Yusuf Atılgan’ın Aylak Adam’ına benzer karakterde olan Zorba, daha çok hayatın anlamını sorguluyor. Dul kadınlara olan düşkünlüğü ve çalışkanlığı ile öne çıkan Zorba, hayatı kitaplardan öğrenmeye çalışan Patron’una hayat, kadınlar ve insan davranışları hakkında önemli dersler veriyor.
Hayal kırıklığı
bazı kitaplar hakkında "bazı kitaplar vardır..." şeklinde başlayan bir sürü güzel şey okursunuz, bir an önce okumaya heves edersiniz ya, zorba da öyle bir kitaptı. o kadar çok övgü duydum ki hakkında bir an evvel okuyayım istedim. aldım kitaplığıma koydum "bu muazzam eser oradan eksik kalmasın" diyerek. kitabı bu sabah bitirdim. maalesef tam bir hayal kırıklığıydı benim için.
ben anlamıyorum, insanlar hiç mi güzel sözler söyleyen birilerini duymamışlar, hiç mi "ye, iç, yat, yaşasın hayat" tan öte giden bir hayat felsefesi oluşturamamışlar, hiç mi etkileyici bir metin okumamışlar da çölde vaha bulmuş gibi bu vasat kitaba sarılmışlar? kitapta kadına saygısızlık var, kitapta ensest ilişki var, kitapta değer sayılabilecek ne varsa hepsine saygısızlık var, kitapta yaşlı ve burnunun dikine giden bir adamın uçkur düşkünlüğü var. bir de ara sıra gelen üç dört güzel cümle. neymiş adam oğlu ölünce raksetmiş. bu mu zorba'yı süper özel über kılan? ben orada yokum kusura bakılmasın. maalesef vakit israfıydı.
Zorba... Ne müthiş, ne üstün yaradılışlı bir karakter. Hayatı okuyarak değil, yaşayarak öğrenmiş, ta bağrından kopmuş bir insan. İyisiyle kötüsüyle tüm şeyleri, aşkı, sevinci ve acıyı yaşamış ve bunları yaşamaktan zevk alan birisi. Cesur ve gözü pek. Burada ne söylesem az kalır onun için, gerçekten ikonik bir roman kahramanı. Eseri okumak oldukça zevkliydi, Kazancakis'in kalemi kendini okutuyor, felsefesi de sağlam bir yapıda. Kitap beni çok güldürdü, eğlendirdi ve yeri geldi çok düşündürdü de. Kadınlara yaklaşımı pek hoşuma gitmedi açıkçası, ama karakteri sivrileştirmek adına yapılmış bir şey gibiydi. Ki yeri geldi, o kötü sözler sarf ettiği kadınlardan biri için canından olmak üzere idi. Bu konu hariç, dolu dolu bir roman ve bence herkesin okuması gerekiyor. :))
Hayatı kitaplardan öğrenen bir alimle, hayatı yaşayarak kabaca öğrenen bir cahilin (zorbaya cahil demek istemezdim aslında en büyük alim gözümde) arkadaşlığını okuyoruz. İkisinden de o kadar şey öğreniyoruz ki. Arkadaşlıkları, birbirine duydukları sevgi, insanlara bakış açıları, hayattaki sorgulamaları... Kitabı bitirdikten sonra sindirmem için boş duvara bakmak zorunda kaldım:') Anlatabilecek başka kelimem yok alıntılarla devam edeceğim. Nefisti.
"Dünyayı bugünki durumuna getiren nedir bilir misin? Yarım işler, yarım konuşmalar, yarım günahlar, yarım iyiliklerdir. Sonuna kadar git be insan"
Bu kitaba OSHO'nun bir kitabını okurken, onun önerisiyle başlamıştım. Diyordu ki OSHO, hayatın nasıl yaşanması gerektiğini Aleksi Zorba'dan öğrenin. İlk başladığımda okuyamadım, herhalde havamda değildim, başlangıç kısmını geçemedim.
2. kez başladığımda ise kitabın baş kahramanı Aleksi Zorba'nın çekimine girdim.
Kitabın yazarı Nikos
İçinde hayatla ilgili tavsiyelerin bulunduğu, "hayatı nasıl yaşamak gerek?" sorusunun cevabı niteliğinde. Unutmadan bir de özgürlük nedir karakter bize onu gösteriyor.Bu arada 1957 yılında, 1 oy farkla Nobel Edebiyat Ödülü’nü Kazancakis değil, Albert Camus kazanmıştır. Fakat Camus, ödülü aldıktan sonra, Kazancakis’in bu ödülü kendisinden daha fazla hak ettiğini söylemiştir. Kitabın yazarı Batılı bir yazar olsa da sanki bizden gibi. En çok bu yönünü sevdim. Sayfalarda gözleriniz kayarken birden "bağdaş kurmuş Türk gibi", "köyün delisi" gibi kullanımlara rastlıyorsunuz. Sonra karakter Türkçe olarak "İki Keklik" türküsünü söylüyor. Bu beni mutlu etti mesela. Belki bu yazarın Osmanlı Bakiyesi bir coğrafyada bulunduğundandır. Folklor millete değil coğrafyaya aittir ya. Tabi folklor da coğrafyaya dairdir. Yazar faklı milletlerin yaşadığı coğrafyadan beslenir ve böyle güzel kitaplar çıkar ortaya. Kitaptaki Zorba karakteri her zaman yanınızda bulunası bir karakter. Onu belki özleyeceksiniz de hadi ne bekliyorsunuz koşun okumaya.
Kitap benim için oldukça akıcı ve güzeldi. Sayfaların nasıl bu kadar hızlı elimden geçtiğine inanamadım. Zorba'yı okumak hayatıma farklı bir açısı kattım desem yeridir. O bu hayatından çemberinden geçmiş, bundan dolayı da hayata karışmaktan korkmayan bir bireyi temsil ediyor benim gözümde. Dolu dolu yaşayan, adım atmaktan, nefes almaktan ve en önemlisi yaşamaktan korkmayan bir birey. Ayrıca yazarımızla olan dostluğu da kalbimde farklı bir yer edindi. Her ne kadar farklılıklara sahip olsak da ortak bir nokta bulabiliriz insanları sevmek için, bu dostluk da bana bir kez daha bu olguyu hatırlattı.Ayrıca içerisinde hem kendi kültürümüzden hem de komşu kültürümüzden ögeler barındırması da oldukça hoşuma gitti.
ZORBA-kazancakis
İnsan doğar ,yaşar sonrada ölür biz buna yaşam diyoruz bu yaşam denilen keşmekeş de mutlu olmak için ne yaparız mutlu olmak için hayatı birbirimize zehir ederiz. Aslında hayatta mutlu olmak için çok şeye gerek yoktur ama çevremiz mutsuz insanlarla doludur çok az insan mutludur emin olun onlardan biri de aleksi zorba gibi insanlardır yani özgür insanlardır kitapta iki ana karakter var biri zorba yaşamış sevmiş nefret etmiş öldürmüş diğeri patron okumuş sırça köşkler de büyümüş sürekli düşünen sorgulayan biri, çok okuyan mı bilir çok gezen mı bilir, bu kitap ta özgür insanı, kendi olabilen, bunu başarabilen özgür ruhu anlatıyor kalıplara sığmayan yani zorbayı anlatıyor "Hiçbir şey ummuyorum; hiçbir şeyden korkmuyorum; özgürüm" diyen bir karakteri anlatıyor.yasadıkca zorbaya benziyoruz , ha türk olmuş ha kürt ha bulgar ha Yunan ne fark eder yalnızca iyi ve kötü var dallandırıp budaklandırmaya bu kadar düsünmeye ne gerek var sonunda hepimiz toprak olacağız ne diyor sonunda " hepimiz solucanlara yem olacağız " enfes bir kitap yaşam ile düşünce arasında bir köprü bu kitap gerçek mi hayal mi yaşamak mı okumak mı harika bir kitap usta işi düşünce adamı çok bilmek yaşama yetiyor mu patron sonunda kaderini değiştirecek neye sahipsin şiddetle tavsiye ederim harika bir eser .10/10
Zorba, Nicos Kazancakis'in okuduğum ilk kitabı oldu. Doğrusu tanıştığıma da pek memnun oldum. Kitap asıl kahraman Zorba'nın hayata karşı duruşunu, hayatı algılayışını anlatıyor. Diğer kahraman ise kitapta adı geçmeyen bir anlatıcı , Zorba'nın deyimi ile "kağıt faresi".Liman kahvesinde tesadüfen tanışan iki insanın dostlukları, yaşadıkları, Zorba'nın arkadaşına hayata dair kattığı bir sürü şey var bu kitapta. Zorba'nın kadınlardan bahsetme şekline kızsam da güldüğüm, sorguladığım, bazen üzüldüğüm, yahu biz yaşıyor muyuz? Dediğim çook güzel bir kitaptı. Ara ara kitaplığımdan alıp aynı keyifle bakacağım bir eser. Lütfen siz de okuyun ve Zorba ile tanışın :)
Fazlasıyla uzatılmış bir eser olmuş . keşke 200 250 sayfa ile noktalanmış olsa . Kanaatimce yazar bu eserde tekrara düşmüş .Zorba adlı bir adamın Maden işleten bir adam ile karşılaşması sonucu ikisi arasında geçen muhabbetleri anlatıyor. Bu konuşmalar zaman zaman varoluşun sorgulanması oluyor, zaman zaman kadınlar oluyor zaman zaman ise iki kahramanımızın geçmişlerine ilişkin kesitler oluyor.
Kısacası ilgimi çekmedi ve beni okurken oldukça yordu. İnşallah siz severek okursunuz
Aleksis Zorbas. Zorba ismini aslında zalim anlamında düşünüyordum ancak aslında isim olduğunu biraz geç öğrendim ve onun ismi çok büyük anlamları ifade ediyor. Yaşlılığın tecrübesiyle bir filozof kadar genis bir açıyla her şeyi sorguluyor. Muhteşem tespitleri bulunuyor. Şans eseri Girit'e giden ve kitabın 1. Tekil şahısla anlattığı patronla vapur istasyonunda tanışıyor. Girit'te yaşanan olayları patronuna hayatı öğreten tavsiyeleriyle Zorba'yı filozof edasıyla betimlemiş Nikos Kazancakis! Ayrıca birçok kez Türklerden de bahsediliyor kitapta. Ders çıkarılabilecek ölçüde değerli cümleler paragraflar ve altı çizilmesi gereken diyaloglar içeriyor. Zorba karakteri en beğendiğim ve fayda sağlayan karakterlerden biri olarak hafızamda sağlam temellerle yer ediniyor!